MİNECRAFTTURK.NET GÜNCELLENDİ HOŞ GELDİN!

Minecrafttürk'e kaydolarak, topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

MUZİPLİK TAMAMLANDI!
minecrafttr aramıza katil!
batihost minecraft server kirala
batihost minecraft server kirala
  • MinecraftTURK.NET Discord Sunucusu

    Discord sunucumuza katılın ve MinecraftTR ve Minecraft hakkında tüm güncel Haber ve Gelişmeleri öğrenin güncel kalın.

    Buraya tıklayarak aramıza katıl.

UNESCO'dan Âşık Veysel'i ve Süleyman Çelebi'yi anma programı

  • Konbuyu başlatan Celil
  • Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 5:15
C

Celil

Guest
Konu Sahibi
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 2023 yılı anma programında, duru ve arı bir dille yazdığı şiirlerinde yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci ve sevgi mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan dünya çapında bir halk ozanı olan Âşık Veysel, vefatının 50. yılında yer alacak.

UNESCO'nun Paris'te düzenlenen 41. Genel Konferansı'nda alınan kararla anma ve kutlama yıl dönümlerine Türkiye'den dahil edilen bir diğer değer ise Süleyman Çelebi oldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun girişimleriyle alınan kararla, halk arasında Mevlit olarak anılan Vesiletü'n-Necat'ın yazarı Süleyman Çelebi, vefatının 600. yılı olan 2022'de anılacak.

Âşık Veysel Şatıroğlu kimdir?

Âşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar, babası "Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.[1] Veysel'in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti. Kendi anlatımına göre:

« Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan. »
Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Aşık Veysel'in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının yaşamını gün gün kaleme almış ve pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. 1973 yılında akciğer kanseri sonucunda öldü. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

Süleyman Çelebi kimdir?

Mevlit yazarı ve divan şairidir.
Bir şaheser olan“Mevlid” adlı eserini 1409 yılında tamamlamıştır.

Süleyman Çelebi, 1351 yılında Orhan Gazi döneminde Bursa'da doğmuştur. Vezir Ahmet Paşa’nın oğludur. Gençliğinde Bursa'da iyi bir eğitim aldığı sanılmaktadır. O devirde, Çelebi ünvanı ilim adamlarına ve Mevlevi tarikatı büyüklerine verilmekteydi. Mevlevi olduğuna dair kanıt yoktur. Bilgili tavırlarıyla Padişah Yıldırım Bayezid’in dikkatini çekmiş ve yapımı 1399’da tamamlanan Bursa Ulu Cami’ye imam olarak atanmıştır.
Anlatılanlara göre Hz Muhammed’in öbür peygamberlerden pek farkı olmadığını söyleyen bir vaize içerleyerek, yüzlerce yılardır zevkle okunan Mevlidi kaleme almıştır.

Bir şaheser olan“Mevlid” adlı eserini 1409 yılında tamamlamıştır. Vesilet’ün Necat (Kurtuluş vesilesi) tek eseridir. Bu eser, halk arasında, “Mevlid” olarak söylenmiş ve pek sevilmiştir. Mevlidin orijinal yazması maalesef günümüze ulaşmamıştır. İstanbul Ayasofya Kütüphanesi’nde bulunan 1510 tarihli Mevlid, en eski el yazma nüshasıdır. Vesiletün Necât'ın tamamı 732 beyitten meydana gelmiş olup ‘mesnevî’ tarzında olup Arûz vezni ile yazılmıştır. Mevlid'in ekserisi ‘Fâilâtün fâilâtün fâilün’ veznindedir.

Türk edebiyatında pek çok Mevlid adlı eser yazılmıştır. Fakat Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlid halk tarafından çok beğenilmiş, benimsenmiş hatta Kur’andan bir parça sayılmıştır. Dünyada, hiçbir şair ve hiçbir şiir Mevlid kadar değerli, büyük ve uzun ömürlü olamamıştır.

Mevlid, Hazret i Muhammet‘in “en son ve en büyük peygamber” olduğunu kanıtlamak için yazılmıştır. Mevlid, gerçekte, bir mesnevidir.

Peygamber Muhammet Mustafa‘nın doğumunu ve hayatını anlatan bir dinî hikâyedir. Mevlid, Hazreti Muhammed‘in. sırasıyla doğumunu (Viladct), peygamberlik gelişini (Risalet), göğe çıkışını (Miraç), ölümünü (Rıhlct) anlatır. Eserin başında Tanrı’ya yalvarış (münacaal), sonunda dua bölümleri bulunur.

Mevlid’de samimiyet, sıcaklık, coşku, yalınlık gibi özellikler, iç içedir. Özellikle; halka halkın diliyle seslenen bu eser, okuyanı veya dinleyeni derinden etkiler ve onlara bir ruh enginliği verir.

Süleyman Çelebi’nin “Vesilet’ün Necat” adlı mevlidinin dışında da birçok başka şiiri vardır.

Süleyman Çelebi, 1422 yılında Bursa’da ölmüştür. Çekirge yolundaki Yoğurtlu baba Mezarlığında bulunan türbesinde yatmaktadır.