C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Prof. Dr. Celalettin Kocatürk Akciğer Kanseri Farkındalık ayı dolayısıyla şunları söyledi:
"Kasım ayı akciğer farkındalık ayı olarak öne çıkmakta. Özellikle 17 Kasım akciğer kanseri farkındalık günü... Biz de bu ayda akciğer kanseri hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Akciğer kanseri hem erkeklerde hem de kadınlarde en çok ölüme neden olan kanser türü. Erkeklerde ise en sık rastlanan kanser türü. Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konulmakta ve 1.7 milyon insan akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise bazı verilere göre yaklaşık olarak 50 bin ile 80 bin kişiye yeni akciğer tanısı konulmakta... Bu rakamın net olmamasının nedeni ülke olarak ICD 10 kodunu yeni kullanmaya başlamamız ve zorunlu olmasına karşın tam olarak doldurmamamız.
Akciğer kanserinin bu kadar ölümcül olmasının nedeni geç bulgu vermesi. Tümör çok büyük bir hale gelip bir organa baskı yapana kadar ya da nefes borusuna açılana kadar, metastaz yapıp başka bir organa gidene kadar biz ne yazıkki bu kanseri anlayamıyoruz. Hiç bir şikayeti olmuyor hastalarımızın. Genellikle şikayet olduğunda öksürük, öksürük karakterinde değişiklik, balgam, kanlı balgam, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığında artma olabiliyor. Bu tip durumlarda hemen bir göğüs hatalıklarına veya bir göğüs cerrahına müracat etmeniz önemli. Ya da bundan da önce riskli gruptaysanız kanser tarama programlarına katılmanız faydalı olacaktır.
Akciğer kanserine en sık sebep olan sebep tütün ürünleri ve sigara. Özellikle 20 yılın üzerinde sigara içmiş olan kişilerde, 55 yaşını geçmiş olan kişilerde akciğer kanseri riski daha da artıyor. Akciğer kanseri her yaşta görülebilmekle birlikte özellikle 50 ila 75 yaş aralığında daha sık görülmekte. Aynı zamanda genetik faktörler de önemli. Ailede kanser varsa 2 ile 4 kat daha fazla görülebiliyor. Sigaranın yanı sıra arsenik, civa, petro kimya ürünleri, hava kirliliği de risk faktörleri.Mümkün olduğunca sigaraya başlamamamız, başladıysakta bir an önce bırakmamız gerekiyor. Eğer bırakamamışsak ve elli yaşın üzerindeysek riskli olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
Akciğer kanserinin tedavisi cerrahi tedavi, ilaç tedavisi ve ışın tedavisi olmak üzere 3 başlık altında incelenebilir. Eğer evre 1 ve evre 2 gibi erken dönemde yakaladıysak en etkili tedavi olan cerrahi tadaviyi uygulayabiliyoruz. Eğer evre 3 ve üzerindeyse ilaç ve ışın tedavisini birlikte uygulayabiliyoruz. Son zamanlarda buradan çok umut verici gelişmeler var. Hedefe yönelik ilaçlar ve hedefe yönelik ışın tedavilerini kullanabiliyoruz. Bazen 3 tedaviyi de birlikte uygulayabiliyoruz. Eskiden cerrahi tedaviyi açık yöntemler ile uyguluyorduk... Artık genellikle kapalı yöntemler ile bu ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Kapalı metod ile yapmak hastaya çok sıkıntı vermiyor. Kapalı yöntemlerle küçük esilerden bu ameliyatı gerçekleştirdiğimizde, örneğin robot kullandığımızda hastanın ağrısı çok fazla olmuyor ve günlük hayatına daha çabuk bir şekilde dönebiliyor.
Dünya sağlık örgütüne göre akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık. Bundan 100 yıl önce akciğer kanseri olduğunda vaka sunumu yapılıyormuş... Şimdi ise neredeyse her ailede bir akciğer kanseri hastası görülüyor. Akciğer kanserinden korunmanın yolu tütün ürünlerine ve sigaraya hiç başlamamak ve başladıysakta bir an önce bırakmak.
Özellikle bu Korona döneminde akciğer kanserinin tanı ve tedavisinde aksaklıklar yaşanıyor. Şikayetleriniz var ise mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına veya göğüs cerrahına vakit kaybetmeden başvurun.
Sizlere kansersiz bir hayat diliyorum."
"Kasım ayı akciğer farkındalık ayı olarak öne çıkmakta. Özellikle 17 Kasım akciğer kanseri farkındalık günü... Biz de bu ayda akciğer kanseri hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Akciğer kanseri hem erkeklerde hem de kadınlarde en çok ölüme neden olan kanser türü. Erkeklerde ise en sık rastlanan kanser türü. Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konulmakta ve 1.7 milyon insan akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise bazı verilere göre yaklaşık olarak 50 bin ile 80 bin kişiye yeni akciğer tanısı konulmakta... Bu rakamın net olmamasının nedeni ülke olarak ICD 10 kodunu yeni kullanmaya başlamamız ve zorunlu olmasına karşın tam olarak doldurmamamız.
Akciğer kanserinin bu kadar ölümcül olmasının nedeni geç bulgu vermesi. Tümör çok büyük bir hale gelip bir organa baskı yapana kadar ya da nefes borusuna açılana kadar, metastaz yapıp başka bir organa gidene kadar biz ne yazıkki bu kanseri anlayamıyoruz. Hiç bir şikayeti olmuyor hastalarımızın. Genellikle şikayet olduğunda öksürük, öksürük karakterinde değişiklik, balgam, kanlı balgam, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığında artma olabiliyor. Bu tip durumlarda hemen bir göğüs hatalıklarına veya bir göğüs cerrahına müracat etmeniz önemli. Ya da bundan da önce riskli gruptaysanız kanser tarama programlarına katılmanız faydalı olacaktır.
Akciğer kanserine en sık sebep olan sebep tütün ürünleri ve sigara. Özellikle 20 yılın üzerinde sigara içmiş olan kişilerde, 55 yaşını geçmiş olan kişilerde akciğer kanseri riski daha da artıyor. Akciğer kanseri her yaşta görülebilmekle birlikte özellikle 50 ila 75 yaş aralığında daha sık görülmekte. Aynı zamanda genetik faktörler de önemli. Ailede kanser varsa 2 ile 4 kat daha fazla görülebiliyor. Sigaranın yanı sıra arsenik, civa, petro kimya ürünleri, hava kirliliği de risk faktörleri.Mümkün olduğunca sigaraya başlamamamız, başladıysakta bir an önce bırakmamız gerekiyor. Eğer bırakamamışsak ve elli yaşın üzerindeysek riskli olduğumuzu bilmemiz gerekiyor.
Akciğer kanserinin tedavisi cerrahi tedavi, ilaç tedavisi ve ışın tedavisi olmak üzere 3 başlık altında incelenebilir. Eğer evre 1 ve evre 2 gibi erken dönemde yakaladıysak en etkili tedavi olan cerrahi tadaviyi uygulayabiliyoruz. Eğer evre 3 ve üzerindeyse ilaç ve ışın tedavisini birlikte uygulayabiliyoruz. Son zamanlarda buradan çok umut verici gelişmeler var. Hedefe yönelik ilaçlar ve hedefe yönelik ışın tedavilerini kullanabiliyoruz. Bazen 3 tedaviyi de birlikte uygulayabiliyoruz. Eskiden cerrahi tedaviyi açık yöntemler ile uyguluyorduk... Artık genellikle kapalı yöntemler ile bu ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Kapalı metod ile yapmak hastaya çok sıkıntı vermiyor. Kapalı yöntemlerle küçük esilerden bu ameliyatı gerçekleştirdiğimizde, örneğin robot kullandığımızda hastanın ağrısı çok fazla olmuyor ve günlük hayatına daha çabuk bir şekilde dönebiliyor.
Dünya sağlık örgütüne göre akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık. Bundan 100 yıl önce akciğer kanseri olduğunda vaka sunumu yapılıyormuş... Şimdi ise neredeyse her ailede bir akciğer kanseri hastası görülüyor. Akciğer kanserinden korunmanın yolu tütün ürünlerine ve sigaraya hiç başlamamak ve başladıysakta bir an önce bırakmak.
Özellikle bu Korona döneminde akciğer kanserinin tanı ve tedavisinde aksaklıklar yaşanıyor. Şikayetleriniz var ise mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına veya göğüs cerrahına vakit kaybetmeden başvurun.
Sizlere kansersiz bir hayat diliyorum."