C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Bugün sona eren Milli Eğitim Şurası'nda, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla 128 madde oylandı.
Şura’da, “okul öncesi eğitimde din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi” maddesi de kabul edildi.
Milli Eğitim Şurası’nın üçüncü ve son gününde, komisyonlarda kabul edilen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, genel kurul sonrası yaptığı açıklamada, 128 maddenin oyçokluğuyla kabul edildiğini söyledi.
Bakan Mahmut Özer, maddelerin oylanmasının ardından Şura üyelerine yönelik yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Genel kurula sunulan ve oyçokluğuyla kabul edilen 4 yeni öneri şunlar:
Eğitim-İş: Usul ve esaslara aykırı bir oylama ve karar
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Başkanı Özbay ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, “Bir kere Şura’da usul ve esas yönünden aykırılık var. Gerici vakıf derneklerin uzun zamandır pompaladığı bir şeydi. Dün komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk” dedi.
Eğitim-Sen: Pedagoji bilimine aykırı olan din eğitimi kararını tanımayacağız
Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu ise Milli Eğitim Şurası’nın aldığı kararlara karşı alternatif eğitim çalıştayı düzenlediğini belirterek ANKA’ya şunları söyledi:
Öğrenci Veli Derneği ise Şura öncesi yaptıkları açıklamalarda, okul öncesinde dinselleştirme uygulamalarının hızlandırılacağını defalarca belirttiklerini ifade ederek kararları meşru bulmadıklarını açıkladı. Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz, ANKA’ya yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitime din eğitimi verilmesi yönündeki karara ilişkin Bakan Özer’den açıklama geldi. Özer, “Burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor” dedi.
Şura’nın ardından gazetecilere konuşan Özer, bakanlığın şurada alınan kararları emanet olarak aldığını ve hızlı şekilde gözden geçirip uygulamaya geçirmek için de her türlü çabayı sarf edeceklerini söyledi. Özer “Şuranın açılışında deklare ettiğim gibi alınan kararların tamamının gerçekleştirme oranını her 3 ayda bir hem değerli Şura üyelerimizle hem de tüm kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
“Okul öncesi eğitimde din eğitimi verilmesine yönelik maddenin okul öncesi eğitim komisyonlarında kabul edilmediği belirtiliyor, bu madde hakkında değerlendirmeniz ne olur?” sorusuna ise Özer şu yanıtı verdi:
Şura’da, “okul öncesi eğitimde din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi” maddesi de kabul edildi.
Milli Eğitim Şurası’nın üçüncü ve son gününde, komisyonlarda kabul edilen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, genel kurul sonrası yaptığı açıklamada, 128 maddenin oyçokluğuyla kabul edildiğini söyledi.
Bakan Mahmut Özer, maddelerin oylanmasının ardından Şura üyelerine yönelik yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Şura’da alınan bu kararları Milli Eğitim Bakanı olarak emanet olarak alıyorum. Sizleri temin ederim ki burada alınan kararlar ister oybirliği ile ister oyçokluğu ile olsun birebir takipçisi olacağım ve açık yüreklilikle şunu ifade ediyorum ki her üç ayda bir bunların gerçekleştirme oranlarını, hangi seviyeye geldiğini, sahada hangi etkilere sahip olduğunu çok kapsamlı şekilde sizlerle paylaşacağım."
Genel kurula sunulan ve oyçokluğuyla kabul edilen 4 yeni öneri şunlar:
“Okul öncesi eğitim programlarında din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi. Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere destek verilmesi. Öğretmenler ve öğrenciler için teknolojik ürünlerde vergi indirimi, KDV avantajı (tablet, bilgisayar, vb.). İlköğretim kademesinde bağımlılık yapıcı maddelere karşı olan programların güçlendirilmesi.”
Eğitim-İş: Usul ve esaslara aykırı bir oylama ve karar
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Başkanı Özbay ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, “Bir kere Şura’da usul ve esas yönünden aykırılık var. Gerici vakıf derneklerin uzun zamandır pompaladığı bir şeydi. Dün komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk” dedi.
Eğitim-Sen: Pedagoji bilimine aykırı olan din eğitimi kararını tanımayacağız
Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu ise Milli Eğitim Şurası’nın aldığı kararlara karşı alternatif eğitim çalıştayı düzenlediğini belirterek ANKA’ya şunları söyledi:
Veli-Der: Yapılmaya çalışılan çocuk hakkı ihlalidir“20 Milli Eğitim Şura’sını oraya katılan tüm katılımcıları iki önce yapmış olduğumuz açıklamada uyarmıştık. Okul öncesi eğitimde din eğitiminin karar alınacağına dair öncesinden bu yana belirtiyorduk. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın okul öncesi eğitim kurumlarının ana sınıfı statüsünde din eğitimi derslerinin de bu okullarda verilmesi yönünde çağrıları vardı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir karar alınabileceğine dair öngörümüz oluştu. Bugün ortaya çıkan tavsiye kararı bu öngörümüzü doğruladı. Hiçbir ciddi hazırlığa dayanmayan ve aslında bir gün süren MEB şurasının temel hedefinin okul öncesi kurumlarda din eğitimi verme ve tamamen iktidarın hedeflerine uygun öğretmenlik meslek kanunun meclisten geçirilebilmesi için bir zemin oluşturma şeklinde geliştiğini görmekteyiz. Bu gerçek anlamda bir eğitim şurası değil, iktidarın bu iki konuya odaklanmış ihtiyaçlarını giderme şurası olduğunu görüyoruz. Pedagoji bilimine temelden aykırı olan okul öncesi çocuklara din eğitimi vermenin kararını tanımayacağımızı şuraların sadece tavsiye kararı alabileceğini bakanlığın bu kararı hayata geçirmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”
Öğrenci Veli Derneği ise Şura öncesi yaptıkları açıklamalarda, okul öncesinde dinselleştirme uygulamalarının hızlandırılacağını defalarca belirttiklerini ifade ederek kararları meşru bulmadıklarını açıkladı. Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz, ANKA’ya yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
Bakan Özer: Kararlar tavsiye niteliğinde, uygulanma zorunluluğu yok“Şuranın yapılma şekli, yeri, zamanı, başlıkları ve işleyişi de göz önünde bulundurulduğunda şuradan çıkacak kararları meşru bulmayacağımızı da ifade etmiştik. Okul öncesi öğrencilerin soyut bilgi döneminde olmadığı, psikolojik, bilişsel gelişimlerine aykırı bir şekilde verilecek bilgilerin pedagojik ve bilimsel olmayacağı, çocukların yaşamında telafisi olmayacak sonuçlara yol açacağı bilimsel bir gerçekliktir. Her çocuk için kamusal, bilimsel eğitim tartışılmaz bir haktır. Yapılmaya çalışılan eğitim hakkı, çocuk hakkı ihlalidir.”
20. Milli Eğitim Şurası’nda okul öncesi eğitime din eğitimi verilmesi yönündeki karara ilişkin Bakan Özer’den açıklama geldi. Özer, “Burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor” dedi.
Şura’nın ardından gazetecilere konuşan Özer, bakanlığın şurada alınan kararları emanet olarak aldığını ve hızlı şekilde gözden geçirip uygulamaya geçirmek için de her türlü çabayı sarf edeceklerini söyledi. Özer “Şuranın açılışında deklare ettiğim gibi alınan kararların tamamının gerçekleştirme oranını her 3 ayda bir hem değerli Şura üyelerimizle hem de tüm kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
"Reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor."
“Okul öncesi eğitimde din eğitimi verilmesine yönelik maddenin okul öncesi eğitim komisyonlarında kabul edilmediği belirtiliyor, bu madde hakkında değerlendirmeniz ne olur?” sorusuna ise Özer şu yanıtı verdi:
“Buradaki önerinin doğruluğunu ve yanlışlığını Milli Eğitim Bakanı olarak tartışamam. Bildiğiniz gibi Şura kararları, tavsiye niteliğindeki kararlardır. Uygulanma, yaptırım zorunluluğu yoktur. Milli Eğitim Bakanlığının en yüksek danışma kurulu olarak Şuranın aktif olarak bizim belirlediğimiz önceliklerde çalışmasını istedik. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak Şurada gerek oy birliği gerekse oy çokluğuyla kabul edilen tüm kararları yeniden değerlendireceğiz, belirlemiş olduğumuz eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde alt başlıklarda gerekli yerlere dercedip ona göre yol haritamızı çıkaracağız. Yani burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor.”