- Katılım
- 8 Ekim 2019
- Mesajlar
- 899
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Yarıyıl tatilinden sonra da aynı kararlılıkla yüz yüze eğitime devam edeceğiz. En sık sorulan soru, 'Acaba tatil uzayacak mı?' O soruyu soranlara şöyle cevap vermek istiyorum. Neden herhangi bir kapanma olacağı zaman ilk başlanılacak yerler okullardır? Neden kafeler, restoranlar, AVM'ler değildir?" dedi.
Türkiye Özel Okullar Derneği'nin 20'nci Geleneksel Eğitim Sempozyumu'nda konuşan Bakan Özer, Bakanlık görevine başladığı 6 Ağustos'tan itibaren söylediği 3 önemli konuyu hatırlatan yüz yüze eğitimin önemine dikkat çekti.
"Okulların yüz yüze açık kalması için Kovid salgınının sıfırlanmasını beklemeye tahammülümüz yoktur" sözlerini yineleyen Özer, ikinci dönemin başlangıcıyla ilgili salgına bağlı tatilin uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki tartışmalara değindi.
Türkiye Özel Okullar Derneği'nin 20'nci Geleneksel Eğitim Sempozyumu'nda konuşan Bakan Özer, Bakanlık görevine başladığı 6 Ağustos'tan itibaren söylediği 3 önemli konuyu hatırlatan yüz yüze eğitimin önemine dikkat çekti.
"Okulların yüz yüze açık kalması için Kovid salgınının sıfırlanmasını beklemeye tahammülümüz yoktur" sözlerini yineleyen Özer, ikinci dönemin başlangıcıyla ilgili salgına bağlı tatilin uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki tartışmalara değindi.
Bakan Özer, şunları söyledi:
"İnşallah bu iki haftalık yarıyıl tatilinden sonra da aynı kararlıkla yüz yüze eğitime devam edeceğiz. En sık sorulan sorular, 'Acaba tatil uzayacak mı?' Ben de o soruyu soranlara şöyle cevap vermek istiyorum. Neden herhangi bir kapanma olacağı zaman ilk başlanılacak yerler okullardır? Neden kafeler, restoranlar, AVM'ler değildir? Bizler eğer 21'inci yüzyılda iddialı bir ülke olmak istiyorsak, bölgesinde ve dünyada üretimiyle toplumsal barışıyla, demokrasi kültürüyle örnek teşkil eden bir ülke olmak istiyorsak beşeri sermayemize sürekli yatırım yapmak zorundayız. Eğitimde fırsat eşitliğini sürekli yükseltmek zorundayız."
Yeni anaokulu yatırım planları
Uzun yıllardır kronik bir sorun olarak nitelendirdiği okullar arasındaki başarı farklarını azaltmak için çalışmaların devam ettiğini de anlatan Bakan Özer, eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için üç ana konuya ağırlık verildiğini söyledi. Özer, "Birincisi, okul öncesine eğitime erişimi artırmak, ikincisi okulların imkan farklılığını azaltmak, üçüncüsü de bir eğitim sisteminin ancak öğretmenleri kadar başarılı olduğu gerçeğinden yola çıkarak, öğretmenlerimize çok yönlü mesleki gelişimler için destek vermek. Bu üç hedefe ulaşmak için öncelikle okul öncesine 3 yaştaki okullaşma oranını yüzde 14'ten yüzde 50'ye, 4 yaştaki okullaşma oranını yüzde 35'lerden yüzde 70'e, 5 yaşta yüzde 78'lerden yüzde 100'e çıkarmayı hedefledik" diye konuştu.
2022 yılında Türkiye genelinde yeni anaokulu yatırım planlarını da açıklayan Milli Eğitim Bakanı Özer, "Okul öncesi eğitime erişimde Türkiye'nin tüm noktalarında 81 ili, ilçelerinde özellikle dezavantajlı bölgelerinde kapasiteyi maksimuma çıkartmak, mümkün olduğu kadar okul dışı faktörlerin okula etkisini azaltmak için 2022 yılında 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni anasınıfı yapacağız. Bunu ağırlıklı olarak İstanbul'da gerçekleştireceğiz ve bin anaokulu yapacağız. İstanbul'daki rakamlar çok çarpıcı, 157 devlet anaokulumuz var ama bin 538 özel öğretim anaokulumuz var. Yani maddi imkanı yetersiz olan ailelerin okul öncesine eğitime erişimini artırmak için İstanbul'a çok daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor" dedi.