C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Yavaş, "Z kuşağının rengi beyaz, bembeyaz" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş gündemi meşgul eden konularla ilgili konuştu.
İşte Talat Atilla'nın kaleminden Mansur Yavaş'ın birbirinden önemli açıklamaları:
O, siyasi kamplaşmanın sertleştiği bir dönemde, bir anlamda siyasetin Hulusi Kentmen’i tavrıyla Türkiye’nin başkentini, Ankara’yı yönetiyor.
İsmi Ankara için geçtiğinde dudak bükenleri bugün cumhurbaşkanı adaylığı anketlerinde sürekli birinci çıkan, ismi ve etkisi Ankara sınırlarından taşan Mansur Yavaş bunu nasıl başardı?
Hakkında pek çok şey söylenebilir mutlaka. Ki, bir bölümünü birazdan okuyacağınız röportajda da göreceksiniz ama ipucu vereyim…
Mansur Yavaş’ın makam odası… Solda Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortada büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kalpaklı güzel bir fotoğrafı ve sağda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafı. Size bir şey anlatıyor mu?
Hani, unutulan uzlaşı, farklı siyasi görüşlere saygı, bir partili olmanın devlet adamlığını ve adamlarını unutturmaması…
İşte bu odada Mansur Yavaş ile o son günlerde herkesin dilinde olan kimilerinin her derde deva, kimilerinin ise yok saydığı Z kuşağı ağırlıklı bir röportaj yaptım.
Yavaş’a özellikle Z kuşağını sordum çünkü, kendisi o kuşaktan olmasa da Yavaş'ın büyük bir siyasi aktör haline gelmesinde Z kuşağının desteği ve hasımlarının da kabul ettiği organik yapısının büyük katkısı oldu. Küçük insan öykülerine bizzat dokunarak çözüm bulması organik bir Yavaş siyasetiydi belki ama onların deyimiyle “Z kuşağı bunu çok sevdi.”
2 saati aşan görüşmenin off the record olmayan, yazılabilecek kısımlarını ve izlenimlerimi aktaracağım. Buyurun…
Röportaj/ Talat Atilla
- Z kuşağı yakalanması, anlaşılması, ikna edilmesi ve hatta ikna edildiğinde ikna edildiği noktada sabit kalması zor bir kuşak. Z kuşağını nasıl yakaladınız?
YAVAŞ: ( gülerek) Z kuşağı kaçmaz ki yakalayayım. Z kuşağının sebep/sonuç ilişkileri bizim kuşaklardan çok farklı.
- Neleri farklı? Her kuşağın rengi başka bence. Z kuşağının rengi ne?
YAVAŞ: Bu çok önemli bir soru. Doğada kırmızı, sarı ve mavi 3 ana renk, ayrıca turuncu, yeşil ve mor olmak üzere 3 ara renk daha var bilirsiniz.
- Ana renkleri hatırladım da ara renkleri unutmuşum doğrusu.
Z KUŞAĞININ RENGİ: BEYAZ!
YAVAŞ: Sizi tenzih ederim ama bu kadar görünür olduğu halde unutulan bir kuşak işte Z kuşağı...
- Z kuşağının rengini halen öğrenemedim!
YAVAŞ: ( Gülerek) Z kuşağının rengi beyaz. Bembeyaz...
- İyi ama beyaz, renkten bile sayılmıyor!
YAVAŞ: İşte tam da bu yanıtınız Z kuşağının ana problemi. Her renk beyazdan oluştuğu halde beyaz, renkten bile sayılmadığı için Z kuşağı için tecrübesiz, daha çok genç, anlamaz, hele bir büyüsün gibi anlamsız ön yargılar geliştirenler oldu. Oysa, teknolojinin göbeğinde doğdular. Birçoğu teknolojinin dev şirketlerinde yönetici oldu. Bizim için lüks olan teknoloji Z kuşağı için yaşamın doğal bir zorunluluğu.
Z KUŞAĞININ YAZDIĞI SAYFA KİRLENMEZ!
- Hasbelkader Sosyoloji eğitimi de alan bir gazeteci olarak sosyolojik kavramsallaştırmanızı ilginç buldum. Z kuşağını beyaza benzettiniz ama Özdemir Asaf'ın " Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,/ Birinciliği beyaza verdiler.” sözü ile sizin “Z kuşağı beyazdır.” sözünüzü nereye yerleştirelim?
YAVAŞ: Gençler her zaman beyaz bir sayfa açmak, açtıkları beyaz sayfayı da kendileri yazmak isterler. İşte o zaman o sayfa kar gibi beyaz kalır ve kirlenmez.
TÜRK BASININDA İLK KEZ O FOTOĞRAF: ATATÜRK, ERDOĞAN VE KILIÇDAROĞLU...
- Etkileyici ama bu yaklaşımın antitezi de tecrübedir. Hatta bir atasözü "Başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmesin..." der.
YAVAŞ: ( kahkahalarla gülüyor) Tecrübe şüphesiz çok önemli ama “Akıl yaşta değil baştadır." diyen atasözlerimiz de var. Talat bey, Fatih Sultan Mehmet'in 21 yaşında İstanbul'u fethettiğini, Zuckerberg'in henüz 20. yaşını kutlamadan Facebook’u kurduğunu, Bill Gates'in Microsoft’u 20 yaşındayken kurduğunu hatırlatmak isterim. Ya Atatürk? 24 yaşında Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu, 35 yaşında Çanakkale'de İngiliz ordusunu perişan etti ve Cumhuriyeti kurduğunda 42 yaşındaydı. Nasıl gençleri ve elbette Z kuşağını başımızın üzerinde taşımayalım?
Z KUŞAĞI: DEĞMEN BANA!
- Tek kelime ile özetlersek!
YAVAŞ: Değmen bana! Ben özgür ve rahat yaşamak istiyorum diyor. ( Ankara lehçesi ile gülerek)
- Belediye Başkanlığınızda sizi neler zorluyor?
YAVAŞ: Mevzuat. Mevzuat. Mevzuat… Hızlı hareket etmemizi engelliyor. Genişliği şu kadar olan yerler Büyükşehrin yetkisinde, diğerleri ilçe belediyelerinin diye acayip uygulamalar var. Bazen vatandaşımız muhatap kim diye haklı olarak şaşırıyor.
24 SAAT TELEFONLA UYUYORUM!
- Peki siz 24 saati nasıl geçiriyorsunuz?
YAVAŞ: Söylesem gülersiniz belki.
- Gülmeye ihtiyacımız var.
YAVAŞ: ( gülüyor) Resmen telefonla uyuyorum.
- Nasıl yani?
YAVAŞ: 24 saat elimde telefonla yatıyorum, telefonla kalkıyorum. Çoğu zaman telefon elimde uyuyorum. Çünkü belediyeyi yönetirken problem olan yere mümkün olduğu kadar gidiyorum. Yetişemediğim yerlerde bürokratlar ve vatandaşlarla telefonda konuşarak çözüm buluyoruz. Sosyal medyada belediyemizden bir şikâyet, bir talep var mı onlara sık bakıyorum.
- Bürokratlar yandı o zaman!
YAVAŞ: Vatandaş uyumuyorsa biz de uyumayacağız.
İNSANDAN BÜYÜK ESER Mİ VAR?
- Son olarak “Başarılı ama yeterince kalıcı, büyük eserleri henüz yapamadı.” eleştirilerine ne dersiniz?
YAVAŞ: Kaç yıldır görevde olduğumuz ortada. Tek tek saymak zor ama.
Keçiören'den Esenboğa Havalimanı'na bağlanan metro projesini Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 'Yapacağım' dedi. Henüz bir sonuç yok. Bu projeler dahil Mamak'a bir metro yapılması ve daha sonra detaylıca anlatacağım büyük çalışmalarımız var.
Neler mesela?
Bunların yanında şu anda hatırlayabildiğim satır başı olarak verebileceğim icraatlarımız var. Belediye yemekhanesinde daire başkanları, müfettişler, meclis üyeleri ve şube müdürlerinin kullandığı ayrı bölüm ve özel yemek servisini kaldırdık. Tüm çalışanlar artık eşit koşullarda yemek yiyor. Makam odama ve Basın ve Halkla İlişkiler biriminin olduğu 12. kata Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları eklendi. Belediye tabelasından çıkarılmış olan "T.C." ibaresi yeniden koyuldu. Belediyenin internet sitesindeki kapak fotoğrafı güncellendi, Mustafa Kemal Atatürk ve Anıtkabir fotoğraflarını ekledik. Benim makam aracım dâhil tüm çakarları kaldırdık. Belediyeyi, şirketleri zarara uğratanlarla ilgili yasal işlemler başlattık. Yeni yapılacak evlerde güneş enerjisi ve yağmur suyu depolama alanlarının kurulması şartını getirdik.
Milli bayramlarda ulaşımı ücretsiz yaptık. Ankara Belediyesi tarihinde hiç olmadığı kadar tasarruf yaptı. Ayrıca faydalı bir hizmet yapılmışsa ve yarım bırakılmışsa, o eserleri sonuca ulaştırmak dahil bir çok eserimiz ortada. Her şeyden öteye; Kainatta İnsandan büyük eser mi var?
- Teşekkür ederim.
YAVAŞ : Ben teşekkür ederim.
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş gündemi meşgul eden konularla ilgili konuştu.
İşte Talat Atilla'nın kaleminden Mansur Yavaş'ın birbirinden önemli açıklamaları:
O, siyasi kamplaşmanın sertleştiği bir dönemde, bir anlamda siyasetin Hulusi Kentmen’i tavrıyla Türkiye’nin başkentini, Ankara’yı yönetiyor.
İsmi Ankara için geçtiğinde dudak bükenleri bugün cumhurbaşkanı adaylığı anketlerinde sürekli birinci çıkan, ismi ve etkisi Ankara sınırlarından taşan Mansur Yavaş bunu nasıl başardı?
Hakkında pek çok şey söylenebilir mutlaka. Ki, bir bölümünü birazdan okuyacağınız röportajda da göreceksiniz ama ipucu vereyim…
Mansur Yavaş’ın makam odası… Solda Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortada büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kalpaklı güzel bir fotoğrafı ve sağda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafı. Size bir şey anlatıyor mu?
Hani, unutulan uzlaşı, farklı siyasi görüşlere saygı, bir partili olmanın devlet adamlığını ve adamlarını unutturmaması…
İşte bu odada Mansur Yavaş ile o son günlerde herkesin dilinde olan kimilerinin her derde deva, kimilerinin ise yok saydığı Z kuşağı ağırlıklı bir röportaj yaptım.
Yavaş’a özellikle Z kuşağını sordum çünkü, kendisi o kuşaktan olmasa da Yavaş'ın büyük bir siyasi aktör haline gelmesinde Z kuşağının desteği ve hasımlarının da kabul ettiği organik yapısının büyük katkısı oldu. Küçük insan öykülerine bizzat dokunarak çözüm bulması organik bir Yavaş siyasetiydi belki ama onların deyimiyle “Z kuşağı bunu çok sevdi.”
2 saati aşan görüşmenin off the record olmayan, yazılabilecek kısımlarını ve izlenimlerimi aktaracağım. Buyurun…
Röportaj/ Talat Atilla
- Z kuşağı yakalanması, anlaşılması, ikna edilmesi ve hatta ikna edildiğinde ikna edildiği noktada sabit kalması zor bir kuşak. Z kuşağını nasıl yakaladınız?
YAVAŞ: ( gülerek) Z kuşağı kaçmaz ki yakalayayım. Z kuşağının sebep/sonuç ilişkileri bizim kuşaklardan çok farklı.
- Neleri farklı? Her kuşağın rengi başka bence. Z kuşağının rengi ne?
YAVAŞ: Bu çok önemli bir soru. Doğada kırmızı, sarı ve mavi 3 ana renk, ayrıca turuncu, yeşil ve mor olmak üzere 3 ara renk daha var bilirsiniz.
- Ana renkleri hatırladım da ara renkleri unutmuşum doğrusu.
Z KUŞAĞININ RENGİ: BEYAZ!
YAVAŞ: Sizi tenzih ederim ama bu kadar görünür olduğu halde unutulan bir kuşak işte Z kuşağı...
- Z kuşağının rengini halen öğrenemedim!
YAVAŞ: ( Gülerek) Z kuşağının rengi beyaz. Bembeyaz...
- İyi ama beyaz, renkten bile sayılmıyor!
YAVAŞ: İşte tam da bu yanıtınız Z kuşağının ana problemi. Her renk beyazdan oluştuğu halde beyaz, renkten bile sayılmadığı için Z kuşağı için tecrübesiz, daha çok genç, anlamaz, hele bir büyüsün gibi anlamsız ön yargılar geliştirenler oldu. Oysa, teknolojinin göbeğinde doğdular. Birçoğu teknolojinin dev şirketlerinde yönetici oldu. Bizim için lüks olan teknoloji Z kuşağı için yaşamın doğal bir zorunluluğu.
Z KUŞAĞININ YAZDIĞI SAYFA KİRLENMEZ!
- Hasbelkader Sosyoloji eğitimi de alan bir gazeteci olarak sosyolojik kavramsallaştırmanızı ilginç buldum. Z kuşağını beyaza benzettiniz ama Özdemir Asaf'ın " Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,/ Birinciliği beyaza verdiler.” sözü ile sizin “Z kuşağı beyazdır.” sözünüzü nereye yerleştirelim?
YAVAŞ: Gençler her zaman beyaz bir sayfa açmak, açtıkları beyaz sayfayı da kendileri yazmak isterler. İşte o zaman o sayfa kar gibi beyaz kalır ve kirlenmez.
TÜRK BASININDA İLK KEZ O FOTOĞRAF: ATATÜRK, ERDOĞAN VE KILIÇDAROĞLU...
- Etkileyici ama bu yaklaşımın antitezi de tecrübedir. Hatta bir atasözü "Başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmesin..." der.
YAVAŞ: ( kahkahalarla gülüyor) Tecrübe şüphesiz çok önemli ama “Akıl yaşta değil baştadır." diyen atasözlerimiz de var. Talat bey, Fatih Sultan Mehmet'in 21 yaşında İstanbul'u fethettiğini, Zuckerberg'in henüz 20. yaşını kutlamadan Facebook’u kurduğunu, Bill Gates'in Microsoft’u 20 yaşındayken kurduğunu hatırlatmak isterim. Ya Atatürk? 24 yaşında Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu, 35 yaşında Çanakkale'de İngiliz ordusunu perişan etti ve Cumhuriyeti kurduğunda 42 yaşındaydı. Nasıl gençleri ve elbette Z kuşağını başımızın üzerinde taşımayalım?
Z KUŞAĞI: DEĞMEN BANA!
- Tek kelime ile özetlersek!
YAVAŞ: Değmen bana! Ben özgür ve rahat yaşamak istiyorum diyor. ( Ankara lehçesi ile gülerek)
- Belediye Başkanlığınızda sizi neler zorluyor?
YAVAŞ: Mevzuat. Mevzuat. Mevzuat… Hızlı hareket etmemizi engelliyor. Genişliği şu kadar olan yerler Büyükşehrin yetkisinde, diğerleri ilçe belediyelerinin diye acayip uygulamalar var. Bazen vatandaşımız muhatap kim diye haklı olarak şaşırıyor.
24 SAAT TELEFONLA UYUYORUM!
- Peki siz 24 saati nasıl geçiriyorsunuz?
YAVAŞ: Söylesem gülersiniz belki.
- Gülmeye ihtiyacımız var.
YAVAŞ: ( gülüyor) Resmen telefonla uyuyorum.
- Nasıl yani?
YAVAŞ: 24 saat elimde telefonla yatıyorum, telefonla kalkıyorum. Çoğu zaman telefon elimde uyuyorum. Çünkü belediyeyi yönetirken problem olan yere mümkün olduğu kadar gidiyorum. Yetişemediğim yerlerde bürokratlar ve vatandaşlarla telefonda konuşarak çözüm buluyoruz. Sosyal medyada belediyemizden bir şikâyet, bir talep var mı onlara sık bakıyorum.
- Bürokratlar yandı o zaman!
YAVAŞ: Vatandaş uyumuyorsa biz de uyumayacağız.
İNSANDAN BÜYÜK ESER Mİ VAR?
- Son olarak “Başarılı ama yeterince kalıcı, büyük eserleri henüz yapamadı.” eleştirilerine ne dersiniz?
YAVAŞ: Kaç yıldır görevde olduğumuz ortada. Tek tek saymak zor ama.
Keçiören'den Esenboğa Havalimanı'na bağlanan metro projesini Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 'Yapacağım' dedi. Henüz bir sonuç yok. Bu projeler dahil Mamak'a bir metro yapılması ve daha sonra detaylıca anlatacağım büyük çalışmalarımız var.
Neler mesela?
Bunların yanında şu anda hatırlayabildiğim satır başı olarak verebileceğim icraatlarımız var. Belediye yemekhanesinde daire başkanları, müfettişler, meclis üyeleri ve şube müdürlerinin kullandığı ayrı bölüm ve özel yemek servisini kaldırdık. Tüm çalışanlar artık eşit koşullarda yemek yiyor. Makam odama ve Basın ve Halkla İlişkiler biriminin olduğu 12. kata Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları eklendi. Belediye tabelasından çıkarılmış olan "T.C." ibaresi yeniden koyuldu. Belediyenin internet sitesindeki kapak fotoğrafı güncellendi, Mustafa Kemal Atatürk ve Anıtkabir fotoğraflarını ekledik. Benim makam aracım dâhil tüm çakarları kaldırdık. Belediyeyi, şirketleri zarara uğratanlarla ilgili yasal işlemler başlattık. Yeni yapılacak evlerde güneş enerjisi ve yağmur suyu depolama alanlarının kurulması şartını getirdik.
Milli bayramlarda ulaşımı ücretsiz yaptık. Ankara Belediyesi tarihinde hiç olmadığı kadar tasarruf yaptı. Ayrıca faydalı bir hizmet yapılmışsa ve yarım bırakılmışsa, o eserleri sonuca ulaştırmak dahil bir çok eserimiz ortada. Her şeyden öteye; Kainatta İnsandan büyük eser mi var?
- Teşekkür ederim.
YAVAŞ : Ben teşekkür ederim.