C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Muhalif. Özel
TL’nin değeri son bir yıl içerisinde yüzde 67,24, son bir ay içerisinde yüzde 34,39 ve 23 Kasım günü yüzde 20’ye yakın değer kaybetti. Cahilin İzlencesi, kurdaki yükseliş ve aşırı oynaklığı araştırdı.
Kurdaki hızlı yükseliş bugün kendini dalgalı bir seyre bıraktı. 24 Kasım’da haber yayına hazırlandığı an itibariyle dolar kuru yüzde 8’den fazla gevşeyerek 13,16 ile 11,58 bandında hareket etti. Öte yandan, gram altın 730 lira ile tarihi zirvesini gördü.
Yani kurun yüksekliği bir yana, aşırı oynaklığı reel sektör açısından piyasayı öngörülemez hale getiriyor.
Merkez Bankası’nın birinci görevi ulusal para değeri olan TL’yi korumak olduğu halde, paranın daha da değer kaybetmesi için iklim hazırlıyor.
Düşünün ki, evladınızı yetişkinler dövüyor, siz de dayak atanlardan korumak bir yana, dayakçılara sopa dağıtıyorsunuz!
Bu durum, Ankara, İstanbul gibi metropollerde halkın protestosu ile karşılandı.
Süt üreticisi büyük baş hayvanlarını kesime gönderirken, esnaf sattığı ürünü, artan kur baskısı nedeniyle yerine koyamamanın korkusu içinde.
Bu durum stokçuluğu da başlattı. Şekerle başlayan kısıtlı satışlar, hemen her sektörde kendini gösteriyor.
TL’deki büyük değer kaybının ardında, eylül ayından bu yana 400 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte, bu indirimin devam ettirileceği açıklamaları yatıyor.
Bir başka deyişle, piyasalar, Aralık ayında Merkez’in 100 baz puan faiz indirimini satın aldı. Bununla birlikte daha yüksek bir indirimin yanı sıra faiz indiriminin Aralık’ta sonlandırılacağına dair hiçbir açıklamanın yapılmayışı, piyasalarda kabus etkisi yarattı.
Ekonomide stagflasyon (durgunlukla birlikte yüksek enflasyon) etkisi kendini göstermeye başladı.
Hükümete yakın kaynaklara göre, Erdoğan’ın kafasındaki modelde, kur etkisiyle ithalatın düşmesi, cari fazlanın verilmesi ve piyasaların ithalat yerine ham maddeyi içeride üretmenin yolunu bulması gibi bir fikir var.
Ancak uzmanlar Erdoğan’ın açıkladığı kur rakamlarının çoktan aşıldığına işaret ederek, durumun kontrolden çıktığını belirtiyor.
İZZETTİN ÖNDER: SEÇİM YA DA SAVAŞ!
Prof. Dr. İzettin Önder, dolar kurundan daha vahiminin oynaklık olduğuna dikkat çekiyor. Doların çıkması ithal mallarını etkilerken, ekonominin fakirleştiğine işaret ediyor.
Önder, ekonomi politikasının baskın erken seçimin işareti olduğunu anlatıyor:
-Emeği baskılayalım, mukayeseli üstünlükle, Çin’in yerini alalım, deniyorsa, bu da mümkün değil. Teknoloji Türkiye’ye dışarıdan geliyor. Emek baskılanıyor. İhracatta da mukayeseli üstünlüğü yakalayamıyoruz. Sosyal risk görüyorum.
Erdoğan Hükümeti, seçime de hazırlanıyor. Seçime giderken, asgari ücret ve emekliye yüzde 70 zam yapmayı da planlıyor olabilir. ‘Önce halkı fakirleştirelim, sonrasında bir yerden para buluruz da’ deniliyor, olabilir.
İsrail’de benzer durum olunca, iktidar, maaşları ve her şeyi durdurdu. Ve bir gecede tedbir alındı. Türkiye, ne Almanya ne de İsrail!
Baskın bir seçimin işareti bu!
TÜRKİYE İRAN SAVAŞABİLİR
Bu yol uygulanamaz görülürse, İsrail etkisi ile Türkiye, İran arasında Sünni, Şii savaşı çıkabilir. Bu noktada İyi Parti Başkanı Meral Akşener’in tezkereye neden evet oyu verdiğini anlayamıyorum!
MEHMET ALİ YILDIRIMTÜRK: ALTIN TIRMANIR!
Altın ve para piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, kurdaki artışın, faiz indirimlerinde Merkez Bankası’nın kararlı olması ile para piyasalarında döviz açık pozisyonlarının kapatılmasına bağlıyor. Yıldırımtürk, TCMB taahhüt içine girmeyince herkesin kendi pozisyonunu korumaya çalıştığını anlatıyor:
SÖZLÜ MÜDAHALEYE İHTİYAÇ VAR!
-FED’in faiz artırım beklentisi ve dış piyasada da borçların çoğu dolardan kaynaklanıyor.
Reel sektörün beklentisi fiyatın ne olduğu değil, fiyat istikrarının ne olacağına odaklı. Para piyasalarının öngörülebilir olması isteniyor. Reel sektöre güven verici sözlü açıklamalara ihtiyaç var.
Önümüzdeki dönemde güven verici açıklama olmazsa, yarı mamul ve tam mamulde, yüzde 30 ile yüzde 70 arasında bir ithalat yapılması kur avantajını maalesef ortadan kaldırıyor.
100 baz puanlık faiz indirimi piyasada satın alındı. Ama Merkez’in faiz toplantısında 200-300 baz puan indirim olursa iş değişir. Soru şu: ‘Faiz indirimi Aralık’ta sonlandırılacak mı?’ İşte tam da bu konuda da hiçbir açıklama olmaması doların ateşini körüklüyor.
ALTIN 2 BİN DOLARA TIRMANIR!
Altın şu an 1800 dolar seviyesinde ve ucuz. 10 yıl önceki fiyatlarda. Powel’ın göreve devam edecek olması ve FED başkanı olması durumunda enflasyonu indirir beklentisi var. Buna karşın enflasyon artışı devam ettiğinde dünyada altın önümüzdeki dönem 2 bin dolara tırmanır.
TL’nin değeri son bir yıl içerisinde yüzde 67,24, son bir ay içerisinde yüzde 34,39 ve 23 Kasım günü yüzde 20’ye yakın değer kaybetti. Cahilin İzlencesi, kurdaki yükseliş ve aşırı oynaklığı araştırdı.
Kurdaki hızlı yükseliş bugün kendini dalgalı bir seyre bıraktı. 24 Kasım’da haber yayına hazırlandığı an itibariyle dolar kuru yüzde 8’den fazla gevşeyerek 13,16 ile 11,58 bandında hareket etti. Öte yandan, gram altın 730 lira ile tarihi zirvesini gördü.
Yani kurun yüksekliği bir yana, aşırı oynaklığı reel sektör açısından piyasayı öngörülemez hale getiriyor.
Merkez Bankası’nın birinci görevi ulusal para değeri olan TL’yi korumak olduğu halde, paranın daha da değer kaybetmesi için iklim hazırlıyor.
Düşünün ki, evladınızı yetişkinler dövüyor, siz de dayak atanlardan korumak bir yana, dayakçılara sopa dağıtıyorsunuz!
Bu durum, Ankara, İstanbul gibi metropollerde halkın protestosu ile karşılandı.
Süt üreticisi büyük baş hayvanlarını kesime gönderirken, esnaf sattığı ürünü, artan kur baskısı nedeniyle yerine koyamamanın korkusu içinde.
Bu durum stokçuluğu da başlattı. Şekerle başlayan kısıtlı satışlar, hemen her sektörde kendini gösteriyor.
TL’deki büyük değer kaybının ardında, eylül ayından bu yana 400 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte, bu indirimin devam ettirileceği açıklamaları yatıyor.
Bir başka deyişle, piyasalar, Aralık ayında Merkez’in 100 baz puan faiz indirimini satın aldı. Bununla birlikte daha yüksek bir indirimin yanı sıra faiz indiriminin Aralık’ta sonlandırılacağına dair hiçbir açıklamanın yapılmayışı, piyasalarda kabus etkisi yarattı.
Ekonomide stagflasyon (durgunlukla birlikte yüksek enflasyon) etkisi kendini göstermeye başladı.
Hükümete yakın kaynaklara göre, Erdoğan’ın kafasındaki modelde, kur etkisiyle ithalatın düşmesi, cari fazlanın verilmesi ve piyasaların ithalat yerine ham maddeyi içeride üretmenin yolunu bulması gibi bir fikir var.
Ancak uzmanlar Erdoğan’ın açıkladığı kur rakamlarının çoktan aşıldığına işaret ederek, durumun kontrolden çıktığını belirtiyor.
İZZETTİN ÖNDER: SEÇİM YA DA SAVAŞ!
Prof. Dr. İzettin Önder, dolar kurundan daha vahiminin oynaklık olduğuna dikkat çekiyor. Doların çıkması ithal mallarını etkilerken, ekonominin fakirleştiğine işaret ediyor.
Önder, ekonomi politikasının baskın erken seçimin işareti olduğunu anlatıyor:
-Emeği baskılayalım, mukayeseli üstünlükle, Çin’in yerini alalım, deniyorsa, bu da mümkün değil. Teknoloji Türkiye’ye dışarıdan geliyor. Emek baskılanıyor. İhracatta da mukayeseli üstünlüğü yakalayamıyoruz. Sosyal risk görüyorum.
Erdoğan Hükümeti, seçime de hazırlanıyor. Seçime giderken, asgari ücret ve emekliye yüzde 70 zam yapmayı da planlıyor olabilir. ‘Önce halkı fakirleştirelim, sonrasında bir yerden para buluruz da’ deniliyor, olabilir.
İsrail’de benzer durum olunca, iktidar, maaşları ve her şeyi durdurdu. Ve bir gecede tedbir alındı. Türkiye, ne Almanya ne de İsrail!
Baskın bir seçimin işareti bu!
TÜRKİYE İRAN SAVAŞABİLİR
Bu yol uygulanamaz görülürse, İsrail etkisi ile Türkiye, İran arasında Sünni, Şii savaşı çıkabilir. Bu noktada İyi Parti Başkanı Meral Akşener’in tezkereye neden evet oyu verdiğini anlayamıyorum!
MEHMET ALİ YILDIRIMTÜRK: ALTIN TIRMANIR!
Altın ve para piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, kurdaki artışın, faiz indirimlerinde Merkez Bankası’nın kararlı olması ile para piyasalarında döviz açık pozisyonlarının kapatılmasına bağlıyor. Yıldırımtürk, TCMB taahhüt içine girmeyince herkesin kendi pozisyonunu korumaya çalıştığını anlatıyor:
SÖZLÜ MÜDAHALEYE İHTİYAÇ VAR!
-FED’in faiz artırım beklentisi ve dış piyasada da borçların çoğu dolardan kaynaklanıyor.
Reel sektörün beklentisi fiyatın ne olduğu değil, fiyat istikrarının ne olacağına odaklı. Para piyasalarının öngörülebilir olması isteniyor. Reel sektöre güven verici sözlü açıklamalara ihtiyaç var.
Önümüzdeki dönemde güven verici açıklama olmazsa, yarı mamul ve tam mamulde, yüzde 30 ile yüzde 70 arasında bir ithalat yapılması kur avantajını maalesef ortadan kaldırıyor.
100 baz puanlık faiz indirimi piyasada satın alındı. Ama Merkez’in faiz toplantısında 200-300 baz puan indirim olursa iş değişir. Soru şu: ‘Faiz indirimi Aralık’ta sonlandırılacak mı?’ İşte tam da bu konuda da hiçbir açıklama olmaması doların ateşini körüklüyor.
ALTIN 2 BİN DOLARA TIRMANIR!
Altın şu an 1800 dolar seviyesinde ve ucuz. 10 yıl önceki fiyatlarda. Powel’ın göreve devam edecek olması ve FED başkanı olması durumunda enflasyonu indirir beklentisi var. Buna karşın enflasyon artışı devam ettiğinde dünyada altın önümüzdeki dönem 2 bin dolara tırmanır.