C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Lush, güvenlik endişeleri nedeniyle Facebook, Instagram, TikTok ve Snapchat'ten ayrılma kararı aldı. Kozmetik markası, sosyal medya siteleri kullanıcıları zararlı içerikten koruyana kadar Facebook, Instagram, Snapchat ve TikTok'taki hesaplarını kapatacağını duyurdu.
Instagram’ın gençlere zarar verdiğini, platformun bazı kişilere ayrıcalık tanıdığını, içerikler konusunda maddi kazancı ön planda tutan kararlar aldığını iddia eden eski Facebook çalışanı Frances Haugen’in iddialarından sonra İngiliz kozmetik markası Lush, dikkat çeken bir adım attı.
İngiliz perakendeci, şirketin kârını kamu yararının önüne koyduğunu iddia eden Facebook ifşacısı Frances Haugen’in iddialarından sonra sosyal medya platformlarındaki hareketlerini durdurduğunu açıkladı.
Lush dijital sorumlusu Jack Constantine, “Müşterilerimiz, bizimle karanlık ve tehlikeli bir ara sokakta buluşmayı istemeyeceklerdir. Bu durum değişmek zorunda. Müşterilerimizle bağlantı kurmaya çalıştığımız kanallarda müşterilerimizin sağlığı tehlikeye atıldığında, bir şeyler bizim için doğru gelmiyor” dedi.
Cuma gününden itibaren sosyal medyadan çekilecek
Constantine, şirketin insanların gevşemelerine ve kendilerine bakmalarına yardımcı olacak ürünler icat etmek için çok zaman harcadığını söyledi. Sosyal medya platformlarının bunun antitezi haline geldiğini, insanları kaydırmaya devam etmek ve onları rahatlamaktan alıkoymak için tasarlanmış algoritmalar olduğunu savundu.
Lush, kullanıcıları korumak için yeni yasaların çıkarılacağını umduğunu söyledi: “Müşterilerimizi o zamana kadar sosyal medyada bizimle bağlantı kurmaya çalışırken karşılaşabilecekleri zarar ve manipülasyondan korumaya çalışıyoruz.” Lush’un dünya çapındaki tüm hesapları cuma gününden itibaren kapanacak.
Twitter ve Youtube'da var olmaya devam edecek
Perakendeci, denenmiş ve test edilmiş yolları kullanmanın yanı sıra başka yerlerde daha iyi iletişim kanalları bulmayı planladığını söyledi. Şimdilik Twitter ve YouTube’da varlığını sürdürmeye devam edecek.
Kokulu sabunları ve banyo ürünleriyle tanınan Poole merkezli perakendeci sosyal konulara duyarlılığıyla dikkat çeken bir marka. Daha önce aktivistlerin gizli polis memurları tarafından hedef alınmasından tavukların neslinin tükenmesini önlemeye kadar çeşitli konularda kampanyalar yürütüyor. Ancak çoğu zaman sert eleştirilerin de hedefi oldu.
Yoksa eleştirileri durdurmak için mi hesapları kapatıyor?
Markanın bu kararıyla bu tip eleştirilerin önünü keseceği de düşünülüyor. Şirket, geçen yıl, trans meseleleri konusundaki duruşu nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalan ve eleştirmenlerin, transların haklarını sınırlamaya çalışmakla suçladığı Woman’s Place UK’ye 3.000 pound bağışta bulunduktan sonra sosyal medyada tepkilerle karşılaşmıştı. Ve olayların sonunda da özür dilemek zorunda kalmıştı.
2020’de de el yapımı ürünleri ve etik tedarik zinciriyle övünen Lush, aynı zamanda zincirin Avustralya fabrikasındaki kötü çalışma koşulları ve yaklaşık on yıl boyunca işçilere düşük ücret ödediği için eleştiri yağmuruna tutuldu.
Sızan Facebook belgelerinde neler vardı?
Facebook’ta eski bir ürün müdürü olan Frances Haugen, platformlarının neden olabileceği zararı kamuoyu önünde kabul etmediği için on binlerce şirket içi belgeyi sızdırdı. Belgeler, Facebook’un ürünlerinin gençlerin ruh sağlığına zarar verdiğini bildiği, Etiyopya gibi ülkelerde etnik şiddeti körüklediği ve 6 Ocak Washington ayaklanmalarından önce yanlış bilgileri engelleyemediği de dahil olmak üzere bir dizi iddiayı içeriyordu.
Haugen’in suçlamalarına yanıt veren Facebook, yanlış bilgilerin ve zararlı içeriğin yayılmasını önlemek için önemli iyileştirmeler yapmaya devam ettiğini belirterek şunları ifade etmişti:
Instagram’ın gençlere zarar verdiğini, platformun bazı kişilere ayrıcalık tanıdığını, içerikler konusunda maddi kazancı ön planda tutan kararlar aldığını iddia eden eski Facebook çalışanı Frances Haugen’in iddialarından sonra İngiliz kozmetik markası Lush, dikkat çeken bir adım attı.
İngiliz perakendeci, şirketin kârını kamu yararının önüne koyduğunu iddia eden Facebook ifşacısı Frances Haugen’in iddialarından sonra sosyal medya platformlarındaki hareketlerini durdurduğunu açıkladı.
Lush dijital sorumlusu Jack Constantine, “Müşterilerimiz, bizimle karanlık ve tehlikeli bir ara sokakta buluşmayı istemeyeceklerdir. Bu durum değişmek zorunda. Müşterilerimizle bağlantı kurmaya çalıştığımız kanallarda müşterilerimizin sağlığı tehlikeye atıldığında, bir şeyler bizim için doğru gelmiyor” dedi.
Cuma gününden itibaren sosyal medyadan çekilecek
Constantine, şirketin insanların gevşemelerine ve kendilerine bakmalarına yardımcı olacak ürünler icat etmek için çok zaman harcadığını söyledi. Sosyal medya platformlarının bunun antitezi haline geldiğini, insanları kaydırmaya devam etmek ve onları rahatlamaktan alıkoymak için tasarlanmış algoritmalar olduğunu savundu.
Lush, kullanıcıları korumak için yeni yasaların çıkarılacağını umduğunu söyledi: “Müşterilerimizi o zamana kadar sosyal medyada bizimle bağlantı kurmaya çalışırken karşılaşabilecekleri zarar ve manipülasyondan korumaya çalışıyoruz.” Lush’un dünya çapındaki tüm hesapları cuma gününden itibaren kapanacak.
Twitter ve Youtube'da var olmaya devam edecek
Perakendeci, denenmiş ve test edilmiş yolları kullanmanın yanı sıra başka yerlerde daha iyi iletişim kanalları bulmayı planladığını söyledi. Şimdilik Twitter ve YouTube’da varlığını sürdürmeye devam edecek.
Kokulu sabunları ve banyo ürünleriyle tanınan Poole merkezli perakendeci sosyal konulara duyarlılığıyla dikkat çeken bir marka. Daha önce aktivistlerin gizli polis memurları tarafından hedef alınmasından tavukların neslinin tükenmesini önlemeye kadar çeşitli konularda kampanyalar yürütüyor. Ancak çoğu zaman sert eleştirilerin de hedefi oldu.
Yoksa eleştirileri durdurmak için mi hesapları kapatıyor?
Markanın bu kararıyla bu tip eleştirilerin önünü keseceği de düşünülüyor. Şirket, geçen yıl, trans meseleleri konusundaki duruşu nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalan ve eleştirmenlerin, transların haklarını sınırlamaya çalışmakla suçladığı Woman’s Place UK’ye 3.000 pound bağışta bulunduktan sonra sosyal medyada tepkilerle karşılaşmıştı. Ve olayların sonunda da özür dilemek zorunda kalmıştı.
2020’de de el yapımı ürünleri ve etik tedarik zinciriyle övünen Lush, aynı zamanda zincirin Avustralya fabrikasındaki kötü çalışma koşulları ve yaklaşık on yıl boyunca işçilere düşük ücret ödediği için eleştiri yağmuruna tutuldu.
Sızan Facebook belgelerinde neler vardı?
Facebook’ta eski bir ürün müdürü olan Frances Haugen, platformlarının neden olabileceği zararı kamuoyu önünde kabul etmediği için on binlerce şirket içi belgeyi sızdırdı. Belgeler, Facebook’un ürünlerinin gençlerin ruh sağlığına zarar verdiğini bildiği, Etiyopya gibi ülkelerde etnik şiddeti körüklediği ve 6 Ocak Washington ayaklanmalarından önce yanlış bilgileri engelleyemediği de dahil olmak üzere bir dizi iddiayı içeriyordu.
Haugen’in suçlamalarına yanıt veren Facebook, yanlış bilgilerin ve zararlı içeriğin yayılmasını önlemek için önemli iyileştirmeler yapmaya devam ettiğini belirterek şunları ifade etmişti: