C
Celil
Guest
Konu Sahibi
İstanbul Concept Gallery, 7 – 29 Ocak 2022 tarihleri arasında ressam Coşkun Sami’nin “Sumerki” isimli kişisel sergisinde Sami’nin son dönem resimlerinin yanı sıra “Eksiklopedi” serisinden bir desen seçkisine ev sahipliği yapıyor.
Sergi, ismini şair Osip Mandelştam’ın 1917 devriminin başlangıcının birinci yıldönümünde yayımlanan “Özgürlüğün Alacakaranlığı” şiirinden ödünç alıyor. “Sumerki”, Rusça’da “alacakaranlık” anlamına gelir ancak bu kelime, şafaktan önceki ışık belirsizliğini de tarif eder. Mandelştam’ın şiirindeki kapalı, çelişkili ve enigmatik dil, totaliter bir iktidara yol açacak olayların güzellemesi midir yoksa onun kaderine de damgasını vuran dönemdeki gelişmeler karşısında duyulan karamsarlığı mı ifade eder, halen tartışma konusudur. China Mieville’e göre, “Belki de ufuktaki parıltı, ne ani şafaklara ne de uzun süren gün batımlarına aittir; sürüncemeli, esas bir muğlaklıktır. Böyle bir alacakaranlığı hepimiz bildik ve tekrar bileceğiz.”* Coşkun Sami’nin odak noktasında tarih ve zaman perspektifinin belirsizliği ve kararsızlığı olduğu kadar, bireysel planda geleceğe ilişkin endişeler de yatmaktadır. Ressam neyin geçici, neyin kalıcı olduğu ve geleceğin ne olabileceğine dair yorumlarıyla izleyiciyi muğlak, belirsiz bir yolculuğa şu sözlerle davet ediyor: “Ağırlıklı olarak görsel sanatlarla meşgul olduğum düşünülürse; işaretler, görüntüler ve bir dereceye kadar da resim sanatı hakkında bir şeyler bilmeliyim diye varsayılır. Örneğin: Gölge, ışığın eksikliğidir. Ancak geçmişin gölgelerinden koparılıp tekrar bize dönen görüntülerin aydınlandıkları anlamına gelmez. Bunlar, çoğunlukla kompozisyon şeması için uygun, kolay taslaklara dönüşebilen boş göstergeler olarak belirirler. Yine de bazıları hala duygusal bir değer taşıyor ve meydana geldikleri anlardaki koşulları anlamaya çalışırsanız sizi incitebilirler. Belki de bu anlar, Jung’un tutkuyla araştırdığı “Derinliklerin Ruhu”nun damgasını vurduğu o belirsiz ve arkaik zamanlara kadar uzanıyor ve belki de o zamanlar aslında hiç bitmedi. Alacakaranlıkta perspektifin ve ufuğun kayboluşu, gidilmesi gereken yola dair birden fazla seçeneğin olduğu anlamına da gelir. Yaptığımız her seçim, çizdiğimiz her harita doğru olmayabilir ama yine de cesaretimizi toplayıp bu yolculuğa çıkmalıyız.” Tuval üzeri yağlıboya ve kâğıt üzeri mürekkep ile üretilmiş eserlerden oluşan “Sumerki” sergisi, İstanbul Concept Gallery’de pandemi koşullarına uygun düzenlemeye göre 7-29 Ocak 2022 tarihleri arasında randevu alınarak gezilebilir.
Sanatçı hakkında: 1973, Bulgaristan doğumlu Coşkun Sami; Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra aynı bölümde yüksek lisansını gerçekleştirmiştir. Çeşitli karma sergilere katılmış, şiir kitapları, tiyatro afişleri ve dergiler için illüstrasyonlar yapmıştır. Resimlerinde mimari ve tarihsel referanslara yer verirken aynı zamanda formalist resmin şablonlarına da ilgi duymaktadır. Desen ağırlıklı oluşum sürecini destekleyen minimal paleti, resimsel ve biçimsel değerlere yönelik bir çabayı görünür kılar. Doğaçlama ile figürasyon arasında dolaşan çalışmalarında sıklıkla yakın geçmişin unutulmuş, terk edilmiş mimari mekanları veya bazı modernist yapıtlarını kullanmaktadır.
Kişisel Sergiler 2021 – “Envanter”, Galeri Soyut, Ankara, TR 2015 – “Playing Backwards”, The Other Art Fair solo stand, Londra, UK 2013 – “Kontrat”, Mabeyn Gallery, İstanbul, TR
Sergi, ismini şair Osip Mandelştam’ın 1917 devriminin başlangıcının birinci yıldönümünde yayımlanan “Özgürlüğün Alacakaranlığı” şiirinden ödünç alıyor. “Sumerki”, Rusça’da “alacakaranlık” anlamına gelir ancak bu kelime, şafaktan önceki ışık belirsizliğini de tarif eder. Mandelştam’ın şiirindeki kapalı, çelişkili ve enigmatik dil, totaliter bir iktidara yol açacak olayların güzellemesi midir yoksa onun kaderine de damgasını vuran dönemdeki gelişmeler karşısında duyulan karamsarlığı mı ifade eder, halen tartışma konusudur. China Mieville’e göre, “Belki de ufuktaki parıltı, ne ani şafaklara ne de uzun süren gün batımlarına aittir; sürüncemeli, esas bir muğlaklıktır. Böyle bir alacakaranlığı hepimiz bildik ve tekrar bileceğiz.”* Coşkun Sami’nin odak noktasında tarih ve zaman perspektifinin belirsizliği ve kararsızlığı olduğu kadar, bireysel planda geleceğe ilişkin endişeler de yatmaktadır. Ressam neyin geçici, neyin kalıcı olduğu ve geleceğin ne olabileceğine dair yorumlarıyla izleyiciyi muğlak, belirsiz bir yolculuğa şu sözlerle davet ediyor: “Ağırlıklı olarak görsel sanatlarla meşgul olduğum düşünülürse; işaretler, görüntüler ve bir dereceye kadar da resim sanatı hakkında bir şeyler bilmeliyim diye varsayılır. Örneğin: Gölge, ışığın eksikliğidir. Ancak geçmişin gölgelerinden koparılıp tekrar bize dönen görüntülerin aydınlandıkları anlamına gelmez. Bunlar, çoğunlukla kompozisyon şeması için uygun, kolay taslaklara dönüşebilen boş göstergeler olarak belirirler. Yine de bazıları hala duygusal bir değer taşıyor ve meydana geldikleri anlardaki koşulları anlamaya çalışırsanız sizi incitebilirler. Belki de bu anlar, Jung’un tutkuyla araştırdığı “Derinliklerin Ruhu”nun damgasını vurduğu o belirsiz ve arkaik zamanlara kadar uzanıyor ve belki de o zamanlar aslında hiç bitmedi. Alacakaranlıkta perspektifin ve ufuğun kayboluşu, gidilmesi gereken yola dair birden fazla seçeneğin olduğu anlamına da gelir. Yaptığımız her seçim, çizdiğimiz her harita doğru olmayabilir ama yine de cesaretimizi toplayıp bu yolculuğa çıkmalıyız.” Tuval üzeri yağlıboya ve kâğıt üzeri mürekkep ile üretilmiş eserlerden oluşan “Sumerki” sergisi, İstanbul Concept Gallery’de pandemi koşullarına uygun düzenlemeye göre 7-29 Ocak 2022 tarihleri arasında randevu alınarak gezilebilir.
Sanatçı hakkında: 1973, Bulgaristan doğumlu Coşkun Sami; Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra aynı bölümde yüksek lisansını gerçekleştirmiştir. Çeşitli karma sergilere katılmış, şiir kitapları, tiyatro afişleri ve dergiler için illüstrasyonlar yapmıştır. Resimlerinde mimari ve tarihsel referanslara yer verirken aynı zamanda formalist resmin şablonlarına da ilgi duymaktadır. Desen ağırlıklı oluşum sürecini destekleyen minimal paleti, resimsel ve biçimsel değerlere yönelik bir çabayı görünür kılar. Doğaçlama ile figürasyon arasında dolaşan çalışmalarında sıklıkla yakın geçmişin unutulmuş, terk edilmiş mimari mekanları veya bazı modernist yapıtlarını kullanmaktadır.
Kişisel Sergiler 2021 – “Envanter”, Galeri Soyut, Ankara, TR 2015 – “Playing Backwards”, The Other Art Fair solo stand, Londra, UK 2013 – “Kontrat”, Mabeyn Gallery, İstanbul, TR