C
Celil
Guest
Konu Sahibi
‘
Ünlü tiyatro yazarı Eugene Ionesco tarafından kaleme alınan, yönetmenIşıl Kasapoğlu’nun sahneye taşıdığı, ‘İki Kişilik Hırgür’ tiyatro oyunu, izleyiciler ile buluştu.
Oyun, Kartal Belediyesi Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Usta oyuncular ayakta alkışlandı
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan toplumsal erezyonu, şiddetin ve umutsuzluğun bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini anlatan oyun, izleyenler tarafından büyük beğeni topladı. 75 dakika süren oyunda, oyuncu Ayşenil Şamlıoğlu ve Reha Özcan’ın sahne performansı ayakta alkışlandı.
Bu Acımasız Savaş, İnsanoğlunun Ne İlk Ne De Son Savaşıdır
Absürt tiyatronun önde gelen isimlerinden Eugene Ionesco’nun, 1962 yılında kaleme aldığı oyunun konusu ise şöyle;
Kabuğuna çekilmiş, bir adam ve bir kadının bağlamından kopuk diyalogları, anlamsız kavgaları dışarıda savaş gibi çatışmadan, şiddetten beslenir. Barış ve savaş, içerisiyle dışarısı, ölüm ve hayat, gerçekle yalan iç içe geçer ama birbirine değmez. İki kişi, inkârın döngüsünde, gitgide hayatları içinde sıkışır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan toplumsal erozyon, şiddetin ve umutsuzluğun bireyler üzerindeki yıkıcı etkileri yaşlı adam ve kadını fazlasıyla etkiler. Fakat bu acımasız savaş, insanoğlunun ne ilk ne de son savaşıdır.
Ünlü tiyatro yazarı Eugene Ionesco tarafından kaleme alınan, yönetmenIşıl Kasapoğlu’nun sahneye taşıdığı, ‘İki Kişilik Hırgür’ tiyatro oyunu, izleyiciler ile buluştu.
Oyun, Kartal Belediyesi Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Usta oyuncular ayakta alkışlandı
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan toplumsal erezyonu, şiddetin ve umutsuzluğun bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini anlatan oyun, izleyenler tarafından büyük beğeni topladı. 75 dakika süren oyunda, oyuncu Ayşenil Şamlıoğlu ve Reha Özcan’ın sahne performansı ayakta alkışlandı.
Bu Acımasız Savaş, İnsanoğlunun Ne İlk Ne De Son Savaşıdır
Absürt tiyatronun önde gelen isimlerinden Eugene Ionesco’nun, 1962 yılında kaleme aldığı oyunun konusu ise şöyle;
Kabuğuna çekilmiş, bir adam ve bir kadının bağlamından kopuk diyalogları, anlamsız kavgaları dışarıda savaş gibi çatışmadan, şiddetten beslenir. Barış ve savaş, içerisiyle dışarısı, ölüm ve hayat, gerçekle yalan iç içe geçer ama birbirine değmez. İki kişi, inkârın döngüsünde, gitgide hayatları içinde sıkışır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan toplumsal erozyon, şiddetin ve umutsuzluğun bireyler üzerindeki yıkıcı etkileri yaşlı adam ve kadını fazlasıyla etkiler. Fakat bu acımasız savaş, insanoğlunun ne ilk ne de son savaşıdır.