C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türkiye, NATO'nun ikinci büyük ordusu olarak, İttifak'ın yükünü ve tüm değerlerini paylaşarak NATO'yu kendi güvenliğinin merkezine koymakta ve aynı zamanda NATO'nun güvenliğinin merkezinde yer almaktadır." dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile 2023'te NATO'nun Muharip Kolordu görevini üstlenecek 3'üncü Kolordu (HRF) Komutanlığını muharebe harekatı görevine hazırlamak maksadıyla gerçekleştirilen On Guard-2021 (Tetikte-21) Tatbikatı'nın "Seçkin Gözlemci Günü" faaliyetlerini takip etti.
Tatbikatın icra edildiği Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanlığında brifing alan Akar, küresel ve bölgesel düzeyde risk ve tehditlerin arttığı bir dönemden geçildiğini belirtti.
"NATO'nun canlı ve etkin olduğuna inanıyoruz"
Uluslararası güvenlik ve savunma örgütlerinin sorumluluğunun her zamankinden daha ağır olduğuna dikkati çeken Akar, "NATO İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'nın güvenliğinin temelini oluşturmuş bir teşkilattır. Tarihteki en başarılı ittifak olarak NATO'nun her zaman olduğu gibi canlı ve etkin olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin NATO'nun 70 yıllık müttefiki olduğunu vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"Türkiye, DEAŞ, El Kaide, PKK/YPG, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle aynı anda mücadele ederken, bölgesindeki risk, tehdit ve tehlikelerle meşguliyetine rağmen İttifak'ın tatbikatlar, kuvvet yapısı ve kadrolarına kesintisiz bir şekilde katkı sağlamaya devam etmekte, NATO ve Avrupa'nın sınırlarını teröre, kaçakçılığa ve insan kaçakçılığına karşı korumak için ne gerekiyorsa yapmaktadır. NATO'nun ikinci büyük ordusu olarak, İttifak'ın yükünü ve tüm değerlerini paylaşarak NATO'yu kendi güvenliğinin merkezine koymakta ve aynı zamanda NATO'nun güvenliğinin merkezinde yer almaktadır."
"2023 ve 2028 yılında NATO'nun deniz unsur komutanlığı görevini üstleneceğiz"
Türkiye'nin bu sene VJTF Land yani NATO'nun hazır gücünün Kara Unsur Komutanlığı görevini başarıyla yerine getirdiğini dile getiren Akar, "Türkiye, 2022 yılı başından itibaren ise tam harekat kabiliyetine ulaşacak TURMARFOR ile 2023 ve 2028 yılında NATO'nun deniz unsur komutanlığı görevini üstlenecektir. Ayrıca Müşterek Hava Unsur Komutanlığı yeteneği kazanmış bir müttefik olarak, 2025 Hava Unsur Kuvveti Komutanlığını yerine getireceğiz." diye konuştu.
"İttifakın caydırıcılığını güçlendirir"
Akar, Müttefik Kara Komutanlığı, Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi, Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ve Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi, Balistik Füze Radar Sahası ve İleri Operasyon Hava Üssü gibi önemli unsurların Türkiye'de bulunduğunu belirterek, bu karargahları NATO'nun askeri yapısını oluşturan en önemli unsurlar, genel savunma ve caydırıcılık anlayışının vazgeçilmez bileşenleri olarak nitelendirdi.
Bu tür tatbikatların sadece birlikte çalışabilirliği artırmakla kalmadığını, aynı zamanda dayanışma sürecine katkı sağladığını, muharebe kabiliyetlerini geliştirdiğini ve İttifak'ın caydırıcılığını güçlendirdiğini ifade eden Akar, tatbikatın icra sürecinin planlanması ve yürütülmesine katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile 2023'te NATO'nun Muharip Kolordu görevini üstlenecek 3'üncü Kolordu (HRF) Komutanlığını muharebe harekatı görevine hazırlamak maksadıyla gerçekleştirilen On Guard-2021 (Tetikte-21) Tatbikatı'nın "Seçkin Gözlemci Günü" faaliyetlerini takip etti.
Tatbikatın icra edildiği Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanlığında brifing alan Akar, küresel ve bölgesel düzeyde risk ve tehditlerin arttığı bir dönemden geçildiğini belirtti.
"NATO'nun canlı ve etkin olduğuna inanıyoruz"
Uluslararası güvenlik ve savunma örgütlerinin sorumluluğunun her zamankinden daha ağır olduğuna dikkati çeken Akar, "NATO İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'nın güvenliğinin temelini oluşturmuş bir teşkilattır. Tarihteki en başarılı ittifak olarak NATO'nun her zaman olduğu gibi canlı ve etkin olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin NATO'nun 70 yıllık müttefiki olduğunu vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"Türkiye, DEAŞ, El Kaide, PKK/YPG, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle aynı anda mücadele ederken, bölgesindeki risk, tehdit ve tehlikelerle meşguliyetine rağmen İttifak'ın tatbikatlar, kuvvet yapısı ve kadrolarına kesintisiz bir şekilde katkı sağlamaya devam etmekte, NATO ve Avrupa'nın sınırlarını teröre, kaçakçılığa ve insan kaçakçılığına karşı korumak için ne gerekiyorsa yapmaktadır. NATO'nun ikinci büyük ordusu olarak, İttifak'ın yükünü ve tüm değerlerini paylaşarak NATO'yu kendi güvenliğinin merkezine koymakta ve aynı zamanda NATO'nun güvenliğinin merkezinde yer almaktadır."
"2023 ve 2028 yılında NATO'nun deniz unsur komutanlığı görevini üstleneceğiz"
Türkiye'nin bu sene VJTF Land yani NATO'nun hazır gücünün Kara Unsur Komutanlığı görevini başarıyla yerine getirdiğini dile getiren Akar, "Türkiye, 2022 yılı başından itibaren ise tam harekat kabiliyetine ulaşacak TURMARFOR ile 2023 ve 2028 yılında NATO'nun deniz unsur komutanlığı görevini üstlenecektir. Ayrıca Müşterek Hava Unsur Komutanlığı yeteneği kazanmış bir müttefik olarak, 2025 Hava Unsur Kuvveti Komutanlığını yerine getireceğiz." diye konuştu.
"İttifakın caydırıcılığını güçlendirir"
Akar, Müttefik Kara Komutanlığı, Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi, Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ve Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi, Balistik Füze Radar Sahası ve İleri Operasyon Hava Üssü gibi önemli unsurların Türkiye'de bulunduğunu belirterek, bu karargahları NATO'nun askeri yapısını oluşturan en önemli unsurlar, genel savunma ve caydırıcılık anlayışının vazgeçilmez bileşenleri olarak nitelendirdi.
Bu tür tatbikatların sadece birlikte çalışabilirliği artırmakla kalmadığını, aynı zamanda dayanışma sürecine katkı sağladığını, muharebe kabiliyetlerini geliştirdiğini ve İttifak'ın caydırıcılığını güçlendirdiğini ifade eden Akar, tatbikatın icra sürecinin planlanması ve yürütülmesine katkıda bulunanlara teşekkür etti.