C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Yasaklı ırkların kayıt altına alınması için verilen sürenin uzatılması ve belediyelerin hayvan barınaklarının iyileştirilmesini talep eden hayvanseverler Ankara’da eylem yaptı. Bir eylemci hayvan rolüne büründü ardından zorla bir kafesin içine atıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelge uyarınca, "tehlike arz eden" altı köpek ırkının 14 Ocak’a kadar kayıt altına alınması zorunlu hale getirilmişti. Bunu yapmak istemeyen hayvan sahipleri köpeklerini ormanlık alana bırakmaya başlamıştı.
Hayvanseverler de bu sürenin uzatılması ve hayvan barınaklarının şartlarının iyileştirilmesi talebiyle Ankara Ulus’taki Atatürk Heykeli önünde eylem yaptı. Hayvanseverler ellerine kırmızı boya sürerken, bir eylemci küçük bir kafesin içine girerek, toplanan hayvanların yaşadıkları eziyeti canlandırmaya çalıştı. Eylemde hayvanseverler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, eylemde yaptığı açıklamada, belediyelerin 2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'nu 17 yıldır uygulamadığını ve barınak kurmadığını belirterek, “Fırsatçı belediyeler, sizin talimatınızı çarpıtarak 100 binlerce hayvanı vahşice topluyor, bir kısmını öldürüyor bir kısmını kırsala dağlara ve başka şehirlere atıyorlar. Bir taraftan katliam sürerken, öte yandan sahipsiz hayvan sayısında katlanarak artışlar devam ediyor” diye konuştu.
Özkan, 1389 belediyeden 1200'nde barınak olmadığına dikkat çekerek, “Olanlar ise hayvanların açlık ve hastalık içinde can verdikleri ölüm kampı. Kısırlaştırma yok, tedavi yok” dedi.
Bakım evi olmayan belediyelerin hayvan toplamaya başladığını aktaran Özkan, “Nereye gidiyor bu hayvanlar? Bu hayvanlar katliam ve üreme döngüsü içinde, bir taraftan öldürülürken öte yanda hızla çoğalıyorlar” diye uyarıda bulundu.
Bazı ırkların kayıt ve kısırlaştırılma tarihinin uzatılması gerektiğini kaydeden Özkan, hayvan sahiplerinin bu ırkları sokağa tek ettiğini belirterek, şunları söyledi:
Özkan taleplerini ise şöyle sıraladı:
Hayvansever Zeynep Coşkun, yasaklı ırklarla ilgili sürenin uzatılması gerektiğini dile getirerek, “(Barınaklarda) Katliam yaşanıyor. Hatta orası bir cezaevi” dedi. Coşkun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Biz Müslümansak eğer onlar sessiz kullar. İlk önce onun bu hakları savunması gerekir. Bize destek olsun onların hakkını versin” diye seslendi.
‘Yasaklı ırk’ diye bir şey yok
Hayvansever Murat Erdem, düzenlemenin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
Hayvansever Elvin Gönülyılmaz, insanların hayvanlarını sokağa atmak zorunda kaldığını dile getirerek, “Hayvanlar sokakta ölüyor. Bunlar daha fazla çoğalacak ve daha fazla tehlike büyüyecek” dedi.
Hayvansever Mehmet Albayrak, hayvan sahiplerine eğitim verilmesi gerektiğini söyleyerek şunları dile getirdi:
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelge uyarınca, "tehlike arz eden" altı köpek ırkının 14 Ocak’a kadar kayıt altına alınması zorunlu hale getirilmişti. Bunu yapmak istemeyen hayvan sahipleri köpeklerini ormanlık alana bırakmaya başlamıştı.
Hayvanseverler de bu sürenin uzatılması ve hayvan barınaklarının şartlarının iyileştirilmesi talebiyle Ankara Ulus’taki Atatürk Heykeli önünde eylem yaptı. Hayvanseverler ellerine kırmızı boya sürerken, bir eylemci küçük bir kafesin içine girerek, toplanan hayvanların yaşadıkları eziyeti canlandırmaya çalıştı. Eylemde hayvanseverler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, eylemde yaptığı açıklamada, belediyelerin 2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'nu 17 yıldır uygulamadığını ve barınak kurmadığını belirterek, “Fırsatçı belediyeler, sizin talimatınızı çarpıtarak 100 binlerce hayvanı vahşice topluyor, bir kısmını öldürüyor bir kısmını kırsala dağlara ve başka şehirlere atıyorlar. Bir taraftan katliam sürerken, öte yandan sahipsiz hayvan sayısında katlanarak artışlar devam ediyor” diye konuştu.
Özkan, 1389 belediyeden 1200'nde barınak olmadığına dikkat çekerek, “Olanlar ise hayvanların açlık ve hastalık içinde can verdikleri ölüm kampı. Kısırlaştırma yok, tedavi yok” dedi.
Bakım evi olmayan belediyelerin hayvan toplamaya başladığını aktaran Özkan, “Nereye gidiyor bu hayvanlar? Bu hayvanlar katliam ve üreme döngüsü içinde, bir taraftan öldürülürken öte yanda hızla çoğalıyorlar” diye uyarıda bulundu.
Bazı ırkların kayıt ve kısırlaştırılma tarihinin uzatılması gerektiğini kaydeden Özkan, hayvan sahiplerinin bu ırkları sokağa tek ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bu pitbull dogo gibi 6 ırkın sahipleri, kısırlaşmayacak kadar küçük olanlar ile yaşlı olup narkoz alamayacakları kısırlaştıramamanın çaresizliği ile hayvanları sokaklara terk etmeye başladılar. Yasaya konan ‘belediyeler bu el konan yasak ırkları kabul etmek zorunda’ hükmü nedeni ile pek çok belediye, yeni geleceklere yer açmak için kendinde bulunan yasaklı ırkları dağa taşa şehir dışlarına atmaya başladı. Şu anda sokaklarda kırsalda, şimdiden terk edilmiş.”
Özkan taleplerini ise şöyle sıraladı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi“Yasaklı ırkların ‘sahipleri ve belediyelerce’ sokağa atılmaması için kayıt ve kısırlaştırma tarihi uzatılmalı. Fırsatçı belediyelerin vahşi toplamalarının acilen durdurulması. Kanun yapıcı bürokratların ve siyasilerin, gönüllü STK’lar ve veteriner hekimler odaları ile bir araya gelerek, hem hayvanlarımızın ve hayvan sahiplerinin hakkının korunup güvenliğinin sağlanacağı yeni bir düzenleme yapılmalı. Her belediyenin kendi kısırlaştırma ve bakımevini kendi sınırları içinde kurması, etik ve tıbbi koşullarda yoğun kısırlaştırma seferberliği başlatması sağlanmalı. Üretimin kesinlikle kontrol altına alınması için gerekli alt yapı ve mevzuatın oluşturulmasıdır. Petshop ve internet üzerinden canlı hayvan satışı kesinlikle yasaklanmalı.”
Hayvansever Zeynep Coşkun, yasaklı ırklarla ilgili sürenin uzatılması gerektiğini dile getirerek, “(Barınaklarda) Katliam yaşanıyor. Hatta orası bir cezaevi” dedi. Coşkun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Biz Müslümansak eğer onlar sessiz kullar. İlk önce onun bu hakları savunması gerekir. Bize destek olsun onların hakkını versin” diye seslendi.
‘Yasaklı ırk’ diye bir şey yok
Hayvansever Murat Erdem, düzenlemenin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Yasaklı ırk olarak adlandırılan ırkların esasında insanlara bir zararının olmadığı, bunların sahiplerinin problemli olan insanlar olduğu, bu hayvanların sahiplerine zimmetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar tehlikeli ırk diye adlandırılıyor ama esasen nasıl silah ruhsatlanıyorsa bir insan üzerine bu köpeklerin de sahiplerine tescillenmesi, onların da bu yaşananlardan sorumlu tutulmasını talep ediyoruz. ‘Yasaklı ırk’ diye bir şey yok. Esas problemli olan bunları yetiştirenler, bunları bu amaç için üretenler. Satışının yasal olmadığı halde buna göz yumulması.”
Hayvansever Elvin Gönülyılmaz, insanların hayvanlarını sokağa atmak zorunda kaldığını dile getirerek, “Hayvanlar sokakta ölüyor. Bunlar daha fazla çoğalacak ve daha fazla tehlike büyüyecek” dedi.
Hayvansever Mehmet Albayrak, hayvan sahiplerine eğitim verilmesi gerektiğini söyleyerek şunları dile getirdi:
“Hayvan sizin verdiğiniz eğitimle vahşileşiyor ya da evcilleşiyor. O yüzden hayvanların cezalandırılması saçma” dedi. Albayrak, ırkların kayıt altına alınmasının saçma olduğunu ileri sürerek, “Vahşi bir hayvan diye bir şey yok. İnsanların bilinçlendirirsek bir sorun olmaz”