C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Agos gazetesinin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink, "15 Eksik Yıl" sloganıyla katledildiği yerde anılacak. Anma etkinliğini düzenleyen "Hrant'ın Arkadaşları", bugün (çarşamba) saat 15.00 için Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı önünde buluşma çağrısı yaptı.
19 Ocak 2007 yılında katledilen Hrant Dink ölümünün 15. yılında Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı önünde anılacak. Anmayı düzenleyen "Hrant'ın Arkadaşları" anmaya katılacaklar için maske ve mesafe uyarısında bulundu. Bu yılki anma "15 Eksik Yıl" sloganıyla gerçekleştirilecek. Anmada balkondan konuşmalar yapılacak.
Şişli Halaskargazi Caddesi'nde bir bankadan çıktıktan sonra 19 Ocak 2007'de o zaman 17 yaşında olan tetikçi Ogün Samast tarafından 3 kurşunla vurularak katledilen Dink'in ölümü, toplumun büyük kesiminin tepkisine yol açtı.
Tetiği çeken Samast, ekiplerin yaptığı çalışmada kimliği kısa sürede belirlenip izi sürülerek Samsun'da yakalandı.
Cinayetin ardından yürütülen soruşturmada ilk olarak aralarında Samast'ın da bulunduğu 12'si tutuklu 18 sanık hakkında dava açıldı. Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 18 şüpheli hakkında 20 Nisan 2007'de iddianame hazırlandı.
"Yargısal darbe teşebbüsü" olan 17-25 Aralık 2013'teki operasyonların ardından farklı bir boyut kazanan dava sürecinde cinayetin, emniyet içerisinde yuvalanan FETÖ/PDY mensuplarının organizasyonuyla gerçekleştiği sonucuna ulaşıldı.
Davaya ilişkin hazırlanan mütalaada cumhuriyet savcısı, sanıklardan Ramazan Akyürek'in İstihbarat Daire Başkanlığı görevini yürüttüğü 1 Ağustos 2008 tarihinde, Hrant Dink yargılamasını yürüten Mahkeme Başkanı Hakim Erkan Çanak hakkında "Selman Büyükburç" sahte ismiyle İBDA/C üyesi olduğu gerekçesi ile telefonunun dinlenilmesi kararı çıkarttığına vurgu yaparak, bu yöntemle mahkeme başkanı ve yargılamayı kontrol altına almaya çalıştığına işaret etti.
Davaya ilişkin kararını 17 Ocak 2012'de açıklayarak cinayetten mahkumiyet kararı veren mahkeme, terör örgütü üyeliğinden ise sanıklara ceza vermedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yerel mahkemenin kararının, "sanıkların atılı suçları, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği" gerekçesiyle bozulmasını istedi. Yargıtayın da bozma yönündeki kararının ardından dava, 17 Eylül 2013'te yeniden görülmeye başlandı.
HSK kararnamesiyle görev yeri değiştirilen eski Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'den ihraç edildi. "ByLock" kullandığı belirlenen eski savcı Hikmet Usta firar etti.
FETÖ'cü savcı Muammer Akkaş tarafından yürütülen soruşturma uzun süre herhangi bir işlem yapılmayıp adeta sürüncemede bırakıldı.
Hrant Dink hakkında
Hrant Dink (Ermenice: Հրանդ Տինք, 15 Eylül 1954, Malatya - 19 Ocak 2007, İstanbul), Ermeni asıllı Türk gazeteci. 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.00 sıralarında, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli Halaskârgazi Caddesi üzerindeki binası önünde uğradığı silahlı saldırı neticesinde öldü.
Hrant Dink, 1954 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Babası Sivas'ın Gürün ilçesinde, annesi Gülvart ise Sivas'ın Kangal ilçesinde doğup büyümüştü. Anne ve babası 1961 yılında İstanbul'a taşınmalarının ardından boşandı. Hrant ve iki kardeşi, Gedikpaşa’daki Ermeni Yetimhanesi'ne yerleştirildi.
Dink bu sırada Türkiye'de gelişmekte olan sol siyasetten etkilendi ve Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist çizgisinde siyaset yapmaya başladı. O yıllarda, örgüt ile Ermeni cemaatinin ilişkilendirilmesini önlemek amacıyla ismini mahkeme kararı ile Fırat olarak değiştirdi.
Lise eğitimini Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde aldı. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde zooloji eğitimi aldı. Bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri Rakel ile evlendi.
Kardeşleriyle birlikte açtığı yayınevi ve kırtasiye işlerini sürdürürken, eşi Rakel’le kendileri gibi Anadolu’dan gelen kimsesiz ve yoksul çocukların yetiştiği Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nı yönetmeye başladı. Açılışından 21 yıl sonra kampa devlet el koydu. Askerliğini Denizli Piyade Alayı'nda sekiz ay kısa dönem er olarak yaptı.
Bazı gazetelerde kitap eleştirileri ile yazı hayatına başladı. Basında çıkan yanlış haberlere gönderdiği düzeltmeler ile adı duyulmaya başladı. İstanbul Ermeni Patrikhanesi’ne, "Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır" diyerek bu amaçla Türkçe ve Ermenice bir gazete çıkarmayı önerdi. 5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos gazetesinin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi. Agos dışında Zaman ve Birgün gazetelerinde yazdı. Yazılarında Türkiye'deki her etnik topluluğun barış içinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Dink, aynı zamanda Ermeni cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini de söylüyordu.
Hrant Dink Suikastı
Hrant Dink Suikastı, Agos gazetesinin Türkiye Ermenisi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de silahlı saldırgan Ogün Samast tarafından öldürülmesi olayı. Önceden pek çok tehdit almış olan Dink, Agos'un Halaskargazi Caddesindeki binasının önünde başının arkasına ateş edilerek öldürüldü. Olay, Türkiye'de derin devlet ve milliyetçilik olgularını gündeme taşıdı. Dink'in cenazesinde on binlerce kişi tarafından cinayete tepki olarak atılan "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz" sloganı uzun süre tartışıldı.
Hrant Dink'in ölümüyle sonuçlanan olaylar 6 Şubat 2004'te Agos'ta yayımlanan "Sabiha Hatun'un Sırrı" başlıklı röportajla başladı. Metinde Sabiha Gökçen'in binlerce Ermeni yetimden biri olabileceği iddia ediliyordu. Hrant Dink ve Diran Lokmagözyan'a konuşan Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan, Gökçen'i Hatun Teyze olarak tanıdığını belirtip kendisine aktarılan aile öyküsünü anlatıyordu. Agos'ta dikkat çekmeyen haber, 21 Şubat'ta Hürriyet'te Ersin Kalkan'ın imzasıyla "Sabiha Gökçen mi Hatun Sebilciyan mı?" başlığı altında Agos kaynak gösterilerek yayımlandı. Hrant Dink'in konuyla ilgili kişisel yorumunu da içeren haber geniş yankı uyandırdı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan aynı gün yapılan açıklamada, haberin" millî birlik, beraberlik ve değerler açısından tehlikeli" bulunduğu belirtilerek tüm basın organları, yayım ilkelerini tekrar gözden geçirmeye davet edildi. 24 Şubat'ta İstanbul Valiliği'ne çağrılan Dink, iddialara göre burada bir vali yardımcısının yanında bulunan iki kişiden biri tarafından tehdit edildi. Valilikteki bu olaydan bir gün sonra, 25 Şubat'ta Mehmet Soykan tarafından verilen şikayet dilekçesi üzerine Şişli Cumhuriyet Savcılığı tarafından Hrant Dink'in başka bir yazısı için "Türklüğü aşağılamak" suçlamasıyla TCK'nin 301. maddesinden dava açıldı. 26 Şubat'ta Agos önünde toplanan Ülkü Ocaklarına mensup bir grup, tehditler de içeren pankartlar açarak gösteri yaptı ancak bu olay bir iki istisna dışında gazetelerde yer almadı. 301. maddeden açılan dava boyunca Dink'e yönelik tehditler artarak sürdü.
Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de saat 15:00 sıralarında Şişli'deki Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan Agos çıkışında uğradığı silahlı saldırı sonucunda olay yerinde hayatını kaybetti. Başına ve boynuna isabet eden üç kurşun sonucunda hayatını kaybeden Dink'in cesedinin yakınında 4 adet boş kovan bulundu. Otopsi raporuna göre kurşunlardan ikisi Dink'in kafasına arkadan saplanmıştı. Görgü tanıkları, cinayeti işleyen kişinin 18-19 yaşlarında, kot pantolonlu ve beyaz bereli olduğunu bildirdiler.
Polis, saldırganın yakalanması amacıyla, bölgedeki metro, otobüs ve vapur iskelelerinde güvenlik önlemleri aldı. Katil zanlısı olarak Ogün Samast, televizyonda yayınlanan güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin üzerine babası tarafından ihbar edilerek güvenlik güçlerinin takibi sonucunda Trabzon'a gitmek üzere geldiği Samsun otogarında sivil giyimli jandarma ve polis ekiplerince yakalandı. Samast cinayeti işlediğini itiraf etti. Samast'ın üzerinde, suç aleti olduğu bildirilen bir tabanca ele geçirildi.
19 Ocak 2007 yılında katledilen Hrant Dink ölümünün 15. yılında Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı önünde anılacak. Anmayı düzenleyen "Hrant'ın Arkadaşları" anmaya katılacaklar için maske ve mesafe uyarısında bulundu. Bu yılki anma "15 Eksik Yıl" sloganıyla gerçekleştirilecek. Anmada balkondan konuşmalar yapılacak.
Şişli Halaskargazi Caddesi'nde bir bankadan çıktıktan sonra 19 Ocak 2007'de o zaman 17 yaşında olan tetikçi Ogün Samast tarafından 3 kurşunla vurularak katledilen Dink'in ölümü, toplumun büyük kesiminin tepkisine yol açtı.
Tetiği çeken Samast, ekiplerin yaptığı çalışmada kimliği kısa sürede belirlenip izi sürülerek Samsun'da yakalandı.
Cinayetin ardından yürütülen soruşturmada ilk olarak aralarında Samast'ın da bulunduğu 12'si tutuklu 18 sanık hakkında dava açıldı. Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 18 şüpheli hakkında 20 Nisan 2007'de iddianame hazırlandı.
"Yargısal darbe teşebbüsü" olan 17-25 Aralık 2013'teki operasyonların ardından farklı bir boyut kazanan dava sürecinde cinayetin, emniyet içerisinde yuvalanan FETÖ/PDY mensuplarının organizasyonuyla gerçekleştiği sonucuna ulaşıldı.
Davaya ilişkin hazırlanan mütalaada cumhuriyet savcısı, sanıklardan Ramazan Akyürek'in İstihbarat Daire Başkanlığı görevini yürüttüğü 1 Ağustos 2008 tarihinde, Hrant Dink yargılamasını yürüten Mahkeme Başkanı Hakim Erkan Çanak hakkında "Selman Büyükburç" sahte ismiyle İBDA/C üyesi olduğu gerekçesi ile telefonunun dinlenilmesi kararı çıkarttığına vurgu yaparak, bu yöntemle mahkeme başkanı ve yargılamayı kontrol altına almaya çalıştığına işaret etti.
Davaya ilişkin kararını 17 Ocak 2012'de açıklayarak cinayetten mahkumiyet kararı veren mahkeme, terör örgütü üyeliğinden ise sanıklara ceza vermedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yerel mahkemenin kararının, "sanıkların atılı suçları, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği" gerekçesiyle bozulmasını istedi. Yargıtayın da bozma yönündeki kararının ardından dava, 17 Eylül 2013'te yeniden görülmeye başlandı.
HSK kararnamesiyle görev yeri değiştirilen eski Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'den ihraç edildi. "ByLock" kullandığı belirlenen eski savcı Hikmet Usta firar etti.
FETÖ'cü savcı Muammer Akkaş tarafından yürütülen soruşturma uzun süre herhangi bir işlem yapılmayıp adeta sürüncemede bırakıldı.
Hrant Dink hakkında
Hrant Dink (Ermenice: Հրանդ Տինք, 15 Eylül 1954, Malatya - 19 Ocak 2007, İstanbul), Ermeni asıllı Türk gazeteci. 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.00 sıralarında, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli Halaskârgazi Caddesi üzerindeki binası önünde uğradığı silahlı saldırı neticesinde öldü.
Hrant Dink, 1954 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Babası Sivas'ın Gürün ilçesinde, annesi Gülvart ise Sivas'ın Kangal ilçesinde doğup büyümüştü. Anne ve babası 1961 yılında İstanbul'a taşınmalarının ardından boşandı. Hrant ve iki kardeşi, Gedikpaşa’daki Ermeni Yetimhanesi'ne yerleştirildi.
Dink bu sırada Türkiye'de gelişmekte olan sol siyasetten etkilendi ve Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist çizgisinde siyaset yapmaya başladı. O yıllarda, örgüt ile Ermeni cemaatinin ilişkilendirilmesini önlemek amacıyla ismini mahkeme kararı ile Fırat olarak değiştirdi.
Lise eğitimini Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde aldı. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde zooloji eğitimi aldı. Bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri Rakel ile evlendi.
Kardeşleriyle birlikte açtığı yayınevi ve kırtasiye işlerini sürdürürken, eşi Rakel’le kendileri gibi Anadolu’dan gelen kimsesiz ve yoksul çocukların yetiştiği Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nı yönetmeye başladı. Açılışından 21 yıl sonra kampa devlet el koydu. Askerliğini Denizli Piyade Alayı'nda sekiz ay kısa dönem er olarak yaptı.
Bazı gazetelerde kitap eleştirileri ile yazı hayatına başladı. Basında çıkan yanlış haberlere gönderdiği düzeltmeler ile adı duyulmaya başladı. İstanbul Ermeni Patrikhanesi’ne, "Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır" diyerek bu amaçla Türkçe ve Ermenice bir gazete çıkarmayı önerdi. 5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos gazetesinin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi. Agos dışında Zaman ve Birgün gazetelerinde yazdı. Yazılarında Türkiye'deki her etnik topluluğun barış içinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Dink, aynı zamanda Ermeni cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini de söylüyordu.
Hrant Dink Suikastı
Hrant Dink Suikastı, Agos gazetesinin Türkiye Ermenisi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de silahlı saldırgan Ogün Samast tarafından öldürülmesi olayı. Önceden pek çok tehdit almış olan Dink, Agos'un Halaskargazi Caddesindeki binasının önünde başının arkasına ateş edilerek öldürüldü. Olay, Türkiye'de derin devlet ve milliyetçilik olgularını gündeme taşıdı. Dink'in cenazesinde on binlerce kişi tarafından cinayete tepki olarak atılan "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz" sloganı uzun süre tartışıldı.
Hrant Dink'in ölümüyle sonuçlanan olaylar 6 Şubat 2004'te Agos'ta yayımlanan "Sabiha Hatun'un Sırrı" başlıklı röportajla başladı. Metinde Sabiha Gökçen'in binlerce Ermeni yetimden biri olabileceği iddia ediliyordu. Hrant Dink ve Diran Lokmagözyan'a konuşan Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan, Gökçen'i Hatun Teyze olarak tanıdığını belirtip kendisine aktarılan aile öyküsünü anlatıyordu. Agos'ta dikkat çekmeyen haber, 21 Şubat'ta Hürriyet'te Ersin Kalkan'ın imzasıyla "Sabiha Gökçen mi Hatun Sebilciyan mı?" başlığı altında Agos kaynak gösterilerek yayımlandı. Hrant Dink'in konuyla ilgili kişisel yorumunu da içeren haber geniş yankı uyandırdı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan aynı gün yapılan açıklamada, haberin" millî birlik, beraberlik ve değerler açısından tehlikeli" bulunduğu belirtilerek tüm basın organları, yayım ilkelerini tekrar gözden geçirmeye davet edildi. 24 Şubat'ta İstanbul Valiliği'ne çağrılan Dink, iddialara göre burada bir vali yardımcısının yanında bulunan iki kişiden biri tarafından tehdit edildi. Valilikteki bu olaydan bir gün sonra, 25 Şubat'ta Mehmet Soykan tarafından verilen şikayet dilekçesi üzerine Şişli Cumhuriyet Savcılığı tarafından Hrant Dink'in başka bir yazısı için "Türklüğü aşağılamak" suçlamasıyla TCK'nin 301. maddesinden dava açıldı. 26 Şubat'ta Agos önünde toplanan Ülkü Ocaklarına mensup bir grup, tehditler de içeren pankartlar açarak gösteri yaptı ancak bu olay bir iki istisna dışında gazetelerde yer almadı. 301. maddeden açılan dava boyunca Dink'e yönelik tehditler artarak sürdü.
Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de saat 15:00 sıralarında Şişli'deki Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan Agos çıkışında uğradığı silahlı saldırı sonucunda olay yerinde hayatını kaybetti. Başına ve boynuna isabet eden üç kurşun sonucunda hayatını kaybeden Dink'in cesedinin yakınında 4 adet boş kovan bulundu. Otopsi raporuna göre kurşunlardan ikisi Dink'in kafasına arkadan saplanmıştı. Görgü tanıkları, cinayeti işleyen kişinin 18-19 yaşlarında, kot pantolonlu ve beyaz bereli olduğunu bildirdiler.
Polis, saldırganın yakalanması amacıyla, bölgedeki metro, otobüs ve vapur iskelelerinde güvenlik önlemleri aldı. Katil zanlısı olarak Ogün Samast, televizyonda yayınlanan güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin üzerine babası tarafından ihbar edilerek güvenlik güçlerinin takibi sonucunda Trabzon'a gitmek üzere geldiği Samsun otogarında sivil giyimli jandarma ve polis ekiplerince yakalandı. Samast cinayeti işlediğini itiraf etti. Samast'ın üzerinde, suç aleti olduğu bildirilen bir tabanca ele geçirildi.