C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Navigasyonlar çıkmadan önce ülkemizde, araba kullanan beylerde şöyle bir durum vardı. Genelleme hadi yapmayım da bazı kişilerde diyelim. Nasıl olsa kendini bilen bilir. Yoldasın, gitmek istediğin bir adres var. Belli ki yanlış bir yolda dönüp duruyorsun, kaybolmuşsun ama kimseden yardım istemiyorsun. Adresi sormamak için inatla ben bulurum diyerek yola devam ediyorsun. Reklamcılık yaptığım zamanlardan örnek vereyim, ulaşımımızı sağlayan şoförlerimiz gerçekten çok şahaneydi. Ancak randevuya geç kalacağız çığlıkları gelmeye başlayınca etraf şöyle bir taranır, uygun birisini gördüğünde özellikle dayı diye söze başlayıp bu yol nereye çıkıyor diye çetrefilli sorular sorulurdu. Bu yol nereye çıkıyor demek ne? Neden tam adres ya da firma sorulmazdı. Adres ,firma ismi o kadar zor o ağızdan çıkarak sorulurdu ki, işte o zamanlar delirme anları yaşardık. Özellikle randevu adreslerini önceden verirdik. Onlarda yol tarifi alır, sonra tamam anladık, biliyoruz orayı, gidelim derlerdi. Sonuçta işte anlattığım bu sahneler o kadar çok yaşanırdı ki gurur,inat, ego havalarda uçuşurdu. Biliyorum denmiş ya geri adım atılır mı hiç? Sonuçta randevu saatine 10 dakika geç kalsak, bazı müşteriler üzgünüz, geç kaldınız prensip gereği başka bir güne randevu alın diyip, ret edilmişliğimiz, geri çevrilmişliğimiz de çok olduğundan herkes stresli olurdu. Bunları şimdi kocaman bir gülümsemeyle hatırlayarak yazıyorum ama o zamanlar yaşarken öyle olmuyordu. Reklam satmak, para kazanmak, hedefleri tutturmak zorunluluğu içinde, her anımız stres ve gerginlik içinde yaşanırdı. Tabi şimdiki gibi profesyonel bir şekilde hayatı, duygu durumlarını yönetmeyi, o zamanlar bilseydik her şey daha kolay olur, stresi yöneten biz olurduk.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.