- Katılım
- 8 Ekim 2019
- Mesajlar
- 899
Geçtiğimiz günlerde geçemediğimiz bir polemik gündemi belirlemişti. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, “Tiyatro oynamaya kalkmasınlar!”, sözü üzerine sayın Fırat Tanış, “Ahlaksızlığı tiyatro sanatıyla ifade eden bir yerel yöneticinin bağlı olduğu siyasî iradeden, kültür-sanat politikası üretmesini bekliyoruz.”, çıkışında bulunmuş; akabinde sayın İmamoğlu, sayın Tanış’tan özür dilemişti. Halbuki gayet net hatırlıyorum ki birkaç sene önce sayın Tanış’ın eleştirdiği siyasî iradenin başı sayın Kılıçdaroğlu, sayın Oğuz Haksever’in bir benzetmesi üzerine, “Tiyatro ciddi bir sanat dalıdır. Herkes o sanat dalını icra edemez!”, demişti de gene sayın Tanış’ın meslektaşı sayın Ahmet Uğurlu bu sözleri için Kemal Bey’e bir teşekkür mektubu yazmıştı. Balıklar lütfen gücenmesin ama maalesef balık hafızalı bir cemiyetiz. Neyse, meselenin o tarafına hiç girmeyeceğim ama asıl kıyamet bu özrün beraberinde kopunca da şaşırmadım değil! “Vay, efendim bunca mühim mesele varken bu iş için özür dilenir mi!”, diyenler kısa zamanda o günlerde henüz İstanbul’a kar yağmadığı halde çığ gibi büyüdüler ve gündemi kar değil ama “kâr” altında bıraktılar. Eee, burası Türkiye’dir; her konu gibi bu konudan da nemalanan bulunur!
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.