C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Elektronik sigara da dahil her türlü
tütün ürününden uzak durun!
Solunum Derneği TÜSAD, elektronik sigara da dahil her türlü tütün ürününden uzak durulması gerektiğini vurguladı. TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Yılmaz “Bu ay rengimiz beyaz olsun ve bu sinsi hastalığa karşı önlem almakta geç kalmayalım” derken, akciğer kanserli her 10 hastadan 9’unun tütün ve tütün ürünleri kullanan bireyler olduğuna dikkat çekti.
Akciğer kanseri tüm dünyada en ölümcül kanser olma özelliğini koruyor. Erken döneminde belirti vermemesi ve sinsice ilerlemesi yüzünden de tedavisi gecikebiliyor. Bu hastalığa karşı alınabilecek en iyi önlem ise akciğerleri korumak. Bu konuda bilinci artırmak için kasım ayı Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak kabul ediliyor. “Bu ay rengimiz beyaz” diyerek bu önemli konuda bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, yeni tedavi yöntemleri gelişse de en etkin mücadele şeklinin akciğerleri zararlı etkenlerden korumak olduğunu vurguladı.
Tüm dünyada akciğer kanseri için yapılan bilinçlendirme çalışmalarının “beyaz kurdele” ile simgelendiğini hatırlatan Yılmaz, şunları söyledi: “Beyaz renk, akciğer kanserinin erken evrede sinsi, belirti vermeyen özelliğine dikkat çekmek için kullanılıyor. Bu nedenle biz de bu konuda farkındalığı artırmak için ‘Bu ay rengimiz beyaz’ diyoruz. Bu hastalığa ilişkin farkındalık oluşması çok önemli. Çünkü akciğer kanseri, erken dönemde ortaya çıkan öksürük, hırıltı gibi belirtileri nedeniyle daha hafif seyirli başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Ancak hastalık ilerlediğinde ise kanlı balgam, yutma güçlüğü, ağrı, nefes almada güçlük gibi sorunlar oluşuyor.”
HER 10 HASTADAN 9’U SİGARA KULLANICISI
Akciğer kanserinin en önemli nedeninin “tütün kullanımı” olduğunu vurgulayan Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu: “Dünya çapında, 2018 yılında yaklaşık 2,1 milyon hasta akciğer kanseri tanısı aldı ve tahminen 1,8 milyon kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Tütün kullanımıyla mücadele, akciğer kanserinin önlenmesinde çok önemli bir yol çünkü erken dönemlerinde oldukça sinsi davranış gösteren bu hastalığın en önemli nedeni, tütün ve tütün ürünleri kullanımı. Akciğer kanserli her 10 hastadan 9’u sigara içmiş veya halen içmekte olan bireylerden oluşuyor. Sigara içen bir bireyin tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş bireye oranla akciğer kanseri geliştirme oranı 10-30 kat fazla. Ağır sigara içen bir bireyin riski yüzde 30’lara çıkıyor. Hiç sigara içmeyen bir bireyin akciğer kanserine yakalanma riskiyse yüzde 1’den daha düşük. Kanser riski; sigara sayısı, sigara içme süresi ile de yakın ilişki gösteriyor. Bunlara ek olarak sigaraya başlama yaşı, inhalasyon derinliği, sigaranın katran ve nikotin içeriği, filtre içerip içermemesi de kanser gelişme riski ile yakından ilişkili faktörler arasında yer alıyor.”
ASBEST VE KİRLİ HAVAYA DİKKAT
Tüm dünyada en yüksek sigara içme oranlarının gelişmekte olan ülkelerden bildirildiğine de dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: “Akciğer kanserine bağlı ölümlerin yarısından fazlası da bu bölgelerde meydana geliyor. Gelişmiş ülkelerde ise sigara ile etkin mücadele sonucu akciğer kanser sıklığı azalıyor. ABD’de yapılan bir modelleme çalışması sonucunda 2015-2065 arasında yaşa göre ayarlanmış akciğer kanser ölüm oranının yüzde 79 azalacağı bildirildi. Akciğer kanserinin etiyolojisinde (hastalığın çıkış nedenleri) başta sigara/tütün kullanımı ve pasif maruziyeti olmak üzere akciğerin inflamatuar/enfeksiyon hastalıkları (fibrozis, KOAH, pnömoni, tüberküloz vb.), HIV (Human Immunodeficiency Virus) enfeksiyonu, çevresel ve mesleki ajanlara (kirli hava, radon, asbest, kömür vb.) maruziyet gibi çeşitli risk faktörleri rol oynuyor. Özellikle çevresel asbest ülkemiz için çok büyük bir sorun oluşturuyor. Sigara ve pipo kullanımı da önemli risk faktörleri arasında.”
ELEKTRONİK SİGARA DA RİSKİ ARTIRIYOR
Yılmaz, sigaranın bırakılması ile kanser gelişme riskinde yüzde 20-90 arasında azalma olabildiğine dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Sigarayı bırakmayı takiben 5’inci yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15’inci yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu oluyor. Bu riskin sigara içmemiş bir bireyin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceğini de akılda tutmak gerekiyor. Bu nedenle bu ölümcül hastalıktan korunmakta en önemli adım sigaraya hiç başlamamak, eğer tütün kullanımı söz konusu ise bırakmak. Ama şunu özellikle vurgulamak gerekiyor, sigara bırakmada bir çözüm gibi sunulan elektronik sigaranın bırakmaya yardımcı olmadığını, hatta riski artırdığını bilmek gerekiyor. Elektronik sigaraya bağlı akut akciğer hasarı, oldukça ağır, solunum yetmezliğine neden olan bir hastalık olup, son yıllarda oldukça sık karşılaşılıyor.
AKCİĞER KANSERİNDE YENİ TEDAVİLER
Akciğer kanserli hastaların 5’te birinin erken evrede tanı aldığını ve etkin tedavi seçeneklerinden yararlandığını aktaran Yılmaz, bu seçeneklerle ilgili şu detayları paylaştı: “İleri evre akciğer kanserlerinde ise etkin tedavi yaklaşımlarının uygulanabilmesi doku düzeyinde ayrıntılı tanı olanakları ile mümkün oluyor. Ayrıntılı tanı için yeterli ve tekniğine uygun alınmış doku, tedavi için atılacak en önemli adım. Yeterli miktarda alınan doku genetik değerlendirmelere olanak sağlıyor ve hastaya pek çok tedavi olanağından faydalanma olanağı sağlıyor. Doku düzeyinde değerlendirilen biyo-belirteç adı verilen bir takım genetik göstergeler hastanın çok sayıda güncel tedavi yaklaşımından faydalanabilmesini sağlıyor. Bu yeni göstergeler sayesinde hastalar günümüzde geçmiş yıllara göre çok daha fazla tedavi seçeneklerinden yararlanıyor.”
TÜSAD HAKKINDA
Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 4.500’ün üzerindeki üyeleri ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 51 yıllık geçmişinde 43 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.
tütün ürününden uzak durun!
Solunum Derneği TÜSAD, elektronik sigara da dahil her türlü tütün ürününden uzak durulması gerektiğini vurguladı. TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Yılmaz “Bu ay rengimiz beyaz olsun ve bu sinsi hastalığa karşı önlem almakta geç kalmayalım” derken, akciğer kanserli her 10 hastadan 9’unun tütün ve tütün ürünleri kullanan bireyler olduğuna dikkat çekti.
Akciğer kanseri tüm dünyada en ölümcül kanser olma özelliğini koruyor. Erken döneminde belirti vermemesi ve sinsice ilerlemesi yüzünden de tedavisi gecikebiliyor. Bu hastalığa karşı alınabilecek en iyi önlem ise akciğerleri korumak. Bu konuda bilinci artırmak için kasım ayı Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak kabul ediliyor. “Bu ay rengimiz beyaz” diyerek bu önemli konuda bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, yeni tedavi yöntemleri gelişse de en etkin mücadele şeklinin akciğerleri zararlı etkenlerden korumak olduğunu vurguladı.
Tüm dünyada akciğer kanseri için yapılan bilinçlendirme çalışmalarının “beyaz kurdele” ile simgelendiğini hatırlatan Yılmaz, şunları söyledi: “Beyaz renk, akciğer kanserinin erken evrede sinsi, belirti vermeyen özelliğine dikkat çekmek için kullanılıyor. Bu nedenle biz de bu konuda farkındalığı artırmak için ‘Bu ay rengimiz beyaz’ diyoruz. Bu hastalığa ilişkin farkındalık oluşması çok önemli. Çünkü akciğer kanseri, erken dönemde ortaya çıkan öksürük, hırıltı gibi belirtileri nedeniyle daha hafif seyirli başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Ancak hastalık ilerlediğinde ise kanlı balgam, yutma güçlüğü, ağrı, nefes almada güçlük gibi sorunlar oluşuyor.”
HER 10 HASTADAN 9’U SİGARA KULLANICISI
Akciğer kanserinin en önemli nedeninin “tütün kullanımı” olduğunu vurgulayan Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu: “Dünya çapında, 2018 yılında yaklaşık 2,1 milyon hasta akciğer kanseri tanısı aldı ve tahminen 1,8 milyon kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Tütün kullanımıyla mücadele, akciğer kanserinin önlenmesinde çok önemli bir yol çünkü erken dönemlerinde oldukça sinsi davranış gösteren bu hastalığın en önemli nedeni, tütün ve tütün ürünleri kullanımı. Akciğer kanserli her 10 hastadan 9’u sigara içmiş veya halen içmekte olan bireylerden oluşuyor. Sigara içen bir bireyin tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş bireye oranla akciğer kanseri geliştirme oranı 10-30 kat fazla. Ağır sigara içen bir bireyin riski yüzde 30’lara çıkıyor. Hiç sigara içmeyen bir bireyin akciğer kanserine yakalanma riskiyse yüzde 1’den daha düşük. Kanser riski; sigara sayısı, sigara içme süresi ile de yakın ilişki gösteriyor. Bunlara ek olarak sigaraya başlama yaşı, inhalasyon derinliği, sigaranın katran ve nikotin içeriği, filtre içerip içermemesi de kanser gelişme riski ile yakından ilişkili faktörler arasında yer alıyor.”
ASBEST VE KİRLİ HAVAYA DİKKAT
Tüm dünyada en yüksek sigara içme oranlarının gelişmekte olan ülkelerden bildirildiğine de dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: “Akciğer kanserine bağlı ölümlerin yarısından fazlası da bu bölgelerde meydana geliyor. Gelişmiş ülkelerde ise sigara ile etkin mücadele sonucu akciğer kanser sıklığı azalıyor. ABD’de yapılan bir modelleme çalışması sonucunda 2015-2065 arasında yaşa göre ayarlanmış akciğer kanser ölüm oranının yüzde 79 azalacağı bildirildi. Akciğer kanserinin etiyolojisinde (hastalığın çıkış nedenleri) başta sigara/tütün kullanımı ve pasif maruziyeti olmak üzere akciğerin inflamatuar/enfeksiyon hastalıkları (fibrozis, KOAH, pnömoni, tüberküloz vb.), HIV (Human Immunodeficiency Virus) enfeksiyonu, çevresel ve mesleki ajanlara (kirli hava, radon, asbest, kömür vb.) maruziyet gibi çeşitli risk faktörleri rol oynuyor. Özellikle çevresel asbest ülkemiz için çok büyük bir sorun oluşturuyor. Sigara ve pipo kullanımı da önemli risk faktörleri arasında.”
ELEKTRONİK SİGARA DA RİSKİ ARTIRIYOR
Yılmaz, sigaranın bırakılması ile kanser gelişme riskinde yüzde 20-90 arasında azalma olabildiğine dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Sigarayı bırakmayı takiben 5’inci yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15’inci yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu oluyor. Bu riskin sigara içmemiş bir bireyin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceğini de akılda tutmak gerekiyor. Bu nedenle bu ölümcül hastalıktan korunmakta en önemli adım sigaraya hiç başlamamak, eğer tütün kullanımı söz konusu ise bırakmak. Ama şunu özellikle vurgulamak gerekiyor, sigara bırakmada bir çözüm gibi sunulan elektronik sigaranın bırakmaya yardımcı olmadığını, hatta riski artırdığını bilmek gerekiyor. Elektronik sigaraya bağlı akut akciğer hasarı, oldukça ağır, solunum yetmezliğine neden olan bir hastalık olup, son yıllarda oldukça sık karşılaşılıyor.
AKCİĞER KANSERİNDE YENİ TEDAVİLER
Akciğer kanserli hastaların 5’te birinin erken evrede tanı aldığını ve etkin tedavi seçeneklerinden yararlandığını aktaran Yılmaz, bu seçeneklerle ilgili şu detayları paylaştı: “İleri evre akciğer kanserlerinde ise etkin tedavi yaklaşımlarının uygulanabilmesi doku düzeyinde ayrıntılı tanı olanakları ile mümkün oluyor. Ayrıntılı tanı için yeterli ve tekniğine uygun alınmış doku, tedavi için atılacak en önemli adım. Yeterli miktarda alınan doku genetik değerlendirmelere olanak sağlıyor ve hastaya pek çok tedavi olanağından faydalanma olanağı sağlıyor. Doku düzeyinde değerlendirilen biyo-belirteç adı verilen bir takım genetik göstergeler hastanın çok sayıda güncel tedavi yaklaşımından faydalanabilmesini sağlıyor. Bu yeni göstergeler sayesinde hastalar günümüzde geçmiş yıllara göre çok daha fazla tedavi seçeneklerinden yararlanıyor.”
TÜSAD HAKKINDA
Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 4.500’ün üzerindeki üyeleri ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 51 yıllık geçmişinde 43 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.