MİNECRAFTTURK.NET GÜNCELLENDİ HOŞ GELDİN!

Minecrafttürk'e kaydolarak, topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

MUZİPLİK TAMAMLANDI!
minecrafttr aramıza katil!
batihost minecraft server kirala
batihost minecraft server kirala
  • MinecraftTURK.NET Discord Sunucusu

    Discord sunucumuza katılın ve MinecraftTR ve Minecraft hakkında tüm güncel Haber ve Gelişmeleri öğrenin güncel kalın.

    Buraya tıklayarak aramıza katıl.

“Dünyanın nasıl döndüğünü bilmeyen adamlar ahkam keser oldu”

  • Konbuyu başlatan Celil
  • Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 4:29
C

Celil

Guest
Konu Sahibi
Muhalif. Röportaj / Nursun Erel

Siyasal Bilgiler Fakültesinin (SBF) unutulmaz hocalarındandır Prof. Dr. Metin Kazancı, kimleri kimleri yetiştirmiş, kimlerle sınıf arkadaşlığı yapmıştır. Aydınlığa giden yolun kilometre taşlarındandır. Bu yolda pek çok aydını (Muammer Aksoyları, Bahriye Üçokları) kurban vermişizdir ama “sağ kalanlar” ışığa ulaşma çabasını asla bırakmaz. Önlerine kimi zaman 1402 çıkar, kimi zaman KHK, kimi zaman da bir rektörün yargısız infazı…

Geçtiğimiz günlerde Ankara Üniversitesi Rektörü tarafından SBF’de Kamusal İlişkiler Dersi kaldırılan ve üniversite ile ilişiği kesilen Prof. Dr. Metin Kazancı’dan söz ediyorum.

Metin Hoca, bundan iki ay önce SBF 3 ve 4. Sınıf öğrencilerine “Emevilerde Devlet-Halk İlişkileri”ni anlatırken bir kız öğrenci türban konusunu dile getirdi. Metin Hoca ile aralarında “Emeviler” üzerine bir soru cevap yaşandı… Aradan 2 ay geçtikten sonra aynı öğrenci aynı konuyu derste yine açtı, (acaba amacı neydi?) Derken eski AKPli şimdi gazeteci Metin Metiner beklenen yazıyı (**) yazdı, cadı kazanını ateşledi ve olanlar oldu…

Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün bir açıklaması (***) ile Kazancı’nın üniversitedeki görevine son verildi.

Prof. Dr. Metin Kazancı ile bu yaşananları konuştuk:

-Hocam geçmiş olsun, nedir bu başınıza gelen?

-Valla şaşırmadım desem inanır mısın? Bir baktım Ankara Üniversitesi Rektörü benim derslerimi sonlandırmış, üniversite ile ilişiğimi kesmiş. Oysa beni ne aradılar ne sordular, idam mahkumuna bile son sözleri sorulmaz mı yahu? Şaşırmadım…

-Bu noktaya nasıl gelindi?

-Ben SBF’de 3 ve 4. Sınıflara Kamusal İlişkiler dersini veriyorum, aynı amfide ders yapılıyor. Bundan iki ay kadar önce Emevilerde Devlet-Halk İlişkilerini anlatıyordum. Devletin nasıl katı bir uygulama içinde olduğunu, Emevi Rejiminin halkın her şeyine karıştığını, yemesinden içmesine, yatmasından kalkmasına hatta karısıyla çocuğuyla ilişkilerine kadar… Bunları anlatıyordum. Derken bir öğrenci kalktı: -Türbana da karışıyorlar mıydı?- diye bir soru yöneltti. Ben de dedim ki, -Emevi Devleti yemeğe içmeye karışıyorduysa, o zamanki yaşam tarzında giyime de karışırdı herhalde- dedim…

-Öğrenci acaba Emevilerden bugünlere mi gönderme yapmak istedi?

-Ne yapmak istediğini bilmiyorum, zaten kendisini de hatırlamıyorum. Derken 10 gün önce bir öğrenci kalkıp yine türban konusunu açtı. Ben de dedim ki, -ben kimsenin türbanına şusuna busuna karışmam. -Niye türban taktın takmadın?- diye sormam. Burası akademidir, özgürlükçü bir ortamdır akademi. Yani akademi her zaman ileride olmuş, ilerici tutum almıştır. Akademilerde gerektiğinde kimsenin hoşuna gitmeyecek konular da ele alınır. Aslında öğrencinin kasıtlı bir tutumu olduğunu sanmıyorum, işte böyle bir konuşma geçti aramızda.

-Ama bu konuyu Mehmet Metiner diline doladı, “türbana karşıyım” dediğinizi savunarak?

-Hayır kesinlikle böyle bir söz kullanmam, kullanmadım da. Kesinlikle yalan. Ben türbana karşıyım lafını kesinlikle kullanmadım derste.

-Her zamanki gibi Yeni Şafak da karıştı sonra işin içine?

-Evet 2 gün sonra Yeni Şafak’ta “siz kim oluyorsunuz da türbana karışıyorsunuz, nasıl türbanı sorgulayabilirsiniz?” Tarzında yazılar yayınlandı, o yazıdan 4 gün sonra da Ankara Üniversitesi Rektörlüğü kamuoyuna yaptığı duyuruyla benim görevime son verdi.

-Hocam sizden savunma istendi mi?

-Yok, -arayan soran, ne oldu yahu?- diye soran filan olmadı, ki bilirsiniz idam mahkumuna bile son sözü sorulur. Bir duyuru yaptılar oldu bitti… Şaşırmadım desem inanır mısınız? Hiç şaşırmadım…

-Hocam zaten siz kovulmaya karşı şerbetlisiniz öyle değil mi?

-12 Eylül’de 1402’lik olduk, onu mu söylüyorsun? Evet Doçentliğime 2 ay kala beni üniversiteden uzaklaştırdılar. Yani yargısız infaz yaptılar o zaman da…

-Hocam sizce bu gidiş nereye böyle?

-Valla sana bir şey söyleyeyim mi? Dünyanın nasıl döndüğünü bilmeyen, öğrenmemiş adamlar ahkam kesiyorlar. Durum bu… 80 yaşındayım, 55 yıldır ders veriyorum. Öğrencilerimden uzak kaldığıma üzüldüm sadece. Ahkam kesenler kesmeye devam etsin, onların bugün alfabeyi çözer gibi bilmeye çalıştıkları, öğrenmeye çalıştıkları şeyler benim unuttuklarımdır… Bu kadar…

Prof. Metin Kazancı’nın bir duyuruyla işine son verilmesine karşı, başta Mülkiyeliler Birliği olmak üzere, SBF öğrencileri, akademik çevreler ve aydınlardan yoğun tepki var. (***)

(*)


(**)

(***)