C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Üretimin öneminin vurgulandığı 'Esnaf ve KOBİ Kurultayı-Çözüm Buluşması'nda bir araya gelen üreticiler sorunlarını anlattı, çözüm önerilerini konuştu.
Kurultayda, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Özaltın, Bahçelievler Kadın Kooperatifi Başkanı Emine Seyhan, Ünye Çiğdem Köyü Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Güney, İstanbul Muhtarlar Birliği Başkanı Selami Aykut, Vatan Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Ümit Şuvak konuşma yaptı.
Kurultaya; Vatan Partisi MYK Üyesi Şule Perinçek, Vatan Partisi MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen, AK Parti Bahçelievler Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Gönültaş, İstanbul Trakyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Okan Özcan, Metal İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri Makbule Hüseyinoğlu, Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarı Bilal Orhan, Zafer Mahallesi Muhtarı Ahmet Reyhan, Bahçelievler Mahallesi Muhtarı Memduh Tüzün, Kocasinan Mahallesi Muhtarı Necmettin Ünalmış, Çobançeşme Mahallesi Muhtarı İrfan Günler katıldı.
Muhtarlar, esnaflar ve kooperatiflerin katıldığı programda açılış konuşmasını Vatan Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Ümit Şuvak yaptı. Kurultayın hazırlık sürecinde 4 bine yakın merkezi gezdiklerini vurgulayan Şuvak, esnafın artık seçim dönemlerinde oy avcılığı için gelen partilerden sıkıldığını söyledi. Şuvak, Vatan Partisi'nin Üretim devrimi programında ekonomiye yönelik köklü çözümlerinin hazır olduğunu da belirtti.
"Sözünüzün geçmesi için üretiminizin çok iyi olmalı"
Türk İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Özaltın konuşmasında KOBİ'lerin, esnaf ve sanayicinin değişik nedenlerden dolayı istediği işçiyi bulamadığını belirtti. Bu konuda yüksek kira fiyatlarının da etkisi olduğunu vurgulayan Özaltın, "Asgari ücretle karşılaştırdığımız zaman kira fiyatları çok yüksek kalıyor. Fabrikalar da işçi bulmakta zorluk çekiyorlar. İnsanlar fahiş fiyatlar nedeniyle kalıyor köyde. Sanayide şehirde oturabilecekleri konut imkanları sağlanmalı. Ürünlerde işçi dışındaki gizli fiyatlar da yükseldi. Teknik malzemeler, ekipmanlar vs yurt dışına bağlıyız. Bu sefer alacağınız fiyatın fiyatı yükseliyor. Salgın nedeniyle eksik personel çalışıyor bu da verimi düşürüyor. Döviz yükseldi Türk lirası düştü. Paranızın kuvvetli olması, sözünüzün geçmesi için üretiminizin çok iyi olması gerekiyor. Türkiye'de işletme verimi % 50-60. Verimliliği ölçmeli arttırmalıyız. Ancak bu şekilde Türk parasının değeri artar." şeklinde konuştu.
Bahçelievler Kadın Kooperatifi Başkanı Emine Seyhan, konuşmasına başlamadan önce kooperatiflerinde ürettikleri Atatürk tablosunu Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e hediye etti.
"Üreten kadın daha bilinçli tüketicidir"
Konuşmasında kooperatiflerin kadın için önemine dikkat çeken Seyhan şunları söyledi:
"2002 yılında ilk kurulan kadın kooperatifiyiz. Şu an binlerce kooperatif var. Hiçbir finansman kaynağı yok. Bizim sermayemiz elimizdeki emek ve yüreğimizdeki üretim aşkı. Toplumun temel taşı olan kadınımız anne olup mesleğinden vazgeçip yaşadığı bütün zorluklara çözüm aramak zorunda. Biz kurulduğumuzda dedik ki 'kadınlarımıza balık tutmayı öğretelim'. Üreten kadın daha bilinçli tüketicidir. Eş aybaşını denkleyemediyse bütün sorunu çeken yine kadın oluyor. Çocuğu açken kendisi tok yatamıyor. Kadınlarımız bu kadar dibe çekilirken kadınlarımızın ülke ekonomisine katkıda bulunmaları için çalışıyoruz. Kurtuluş Savaşında biz çocuğumuzdan önce topumuzu tüfeğimizi sarıp cepheye giderken de anaydık. Bugün ülke ekonomisi için destek vermek isteyen de biz analarız, kadınlarız. Biz kadınların sosyoekonomik olarak özgürlüğünü sağlarsak, inanınki ülke ekonomisi de, ülke huzuru da, kadın cinayetleri de aşılır. Bizim yürüdüğümüz yol zor. Ama biz zorluklara da gülümsüyoruz. Kadının inancı veya siyasi görüşü ne olursa olsun sorunları aynı örtüşüyor. Bugün sarayda yaşayan da gecekonduda yaşayan kadınların da sorunları ortak."
"Maalesef ülke olarak üreten bir toplum değiliz"
Dentclub Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ünye Çiğdem Köyü Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Güney konuşmasında döviz kurunun artışına işaret etti. Üretim olmadığı için dışa bağlı olunduğuna dikkat çeken Güney, "Vatan Partisi resmi olarak bir sorumluğu yokken çıkıp diyor ki: 'yanlış giden bir şey var. Bizim bu insanları bilinçlendirmemiz lazım. Doğruyu bulmamız lazım' Hem de burada esnafla kederlenip, esnafla iç içe olmaya çalışıyorlar. Bu yönüyle genel başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Döviz kurunun artışının etkisi birebir üreticiye temas ediyor. Maalesef ülke olarak üreten bir toplum değiliz. İşletmeciler olarak biz de fiyatlarımıza zam yapmak zorundayız. Biz zam yapıyoruz ama bizim buradaki kazancımız daha da az oluyor. Bunun sebebi dışa bağımlı oluşumuz. Üreten bir toplum olmadığımız için de bu gibi artışlardan yılda birkaç kere zamla karşı karşıya kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Muhtarlık kurumu daha çok sahiplenilmeli"
İstanbul Muhtarlar Birliği Başkanı, Siyavuşpaşa Mahalle Muhtarı Selami Aykut pandemi sürecinde 14 muhtarın hayatını kaybettiğini vurguladı. Muhtarların vatandaşın sorunlarına doğrudan muhatap olduğunu belirten Aykut, "Burada mahalle sıkıntılarının, esnafın derdinin doğrudan iletildiği bir makamın içerisinde bulunuyoruz. Ülkemizde bir salgın süreci var. Bu süreçte vatandaşlarımızı çözüm için emek veren bir kurumda görev yapıyoruz. İstanbul'da 14 arkadaşımızı koronadan dolayı kaybettik. Mahalle içinde yaşayan sıkıntıları takip eden ve en iyi bilen de bizleriz. İyi bir arşiv tutuyoruz. 192 yıllık kurum olan muhtarlık Türk idari sisteminde yerli ve milli tek kurumdur. Muhtarlık kurumu daha çok sahiplenilmeli ve önem verilmeli." dedi.
"Mutlu yaşamanın formülü olarak; üretim"
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek konuşmasında çarşıların yeniden neşelenmesi için çözümün üretimin canlanması olduğunu vurguladı. Mutlu yaşamanın formülü olarak üretime dikkat çeken Perinçek, "1980'de 24 Ocak kararlarıyla başladı bu süreç. 'Dışa açılıyoruz' dediler. 'Sizin ürettikleriniz Amerikalar'da Çin'de, Japonya'da satılacak' vaatleriyle başladı. Kapılar açıldıktan sonra da bizim mallarımızı satmak yerine çarşılarımıza filler girdi. Fil kulağını oynatıyor, camlar tezgahlar devriliyor. Üretimi korumadığımız için, üretici kambur ilan edilerek bu hale geldi. Öyle bir noktaya geldik ki Türkiye bugün samanı, nohutu, fasulyeyi, eti ithal eder duruma geldik. İthal etmek için bir şey satmanız, üretmek lazım. Sonuç itibariyle de önümüze konulan çözüm borçlanmak. Türkiye ödeyemez hale geldi. 'O zaman senin gövdene, KİT'lerine, topraklarına el koyalım' şeklinde vücudunu satma noktasına geldiği bir üretimi reddeden bir modelle karşı karşıyayız." dedi.
"Karamsarlığa kapılmıyoruz, anahtar kelime üretimdir"
Türkiye'de yeniden üretmenn yollarının arandığını söyleyen Vatan Partisi Genel Başkanı, "1980 programı artık sürdürülemez. Fakat karamsarlığa kapılmıyoruz. Anahtar kelime üretimdir. Bu bir programdır. O programı biz Vatan Partisi olarak şöyle formülleştiriyoruz: Tasarruf, yatırım, istihdam, üretim ve adil paylaşım. Tasarruf edemezsek üretim yapamayız. Biz refahı sağlayacaksak başlangıç noktası bugunkü zorlukları paylaşmak ve tasarruftur. Kamunun doğrudan doğruya programlarıyla, politikalarıyla yaratılacak bir tasarruf. Çok yüksek faizle büyük tefecilerden sermaye getirtirsiniz, ondan sonra borca batarsınız. Ürettiğinizle bile o borcunuzu ödemek mümkün olmayabilir. Onun için milli kaynakların harekete geçirilmesi, milli tasarruf birincildir." ifadelerini kullandı.
Perinçek, "Türkiye'nin 2030'da 5. Büyük ekonomi olacağı öngörülüyor. Üretimde atak yapabilecek bir gençlik var Türkiye'de. Bugün yarattığımız üretimi ve kaynakları hemen aramızda paylaşalım. Bu şekilde Türkiye'nin geleceğini kurtarmak mümkün değil. Bu millet zorlukları aşa aşa buralara gelmiş. Öyleyse bu tarihle bu insan gücümüzle, bu manevi değerlerle önümüzü açabiliriz ve üretim devrimini başarabiliriz." dedi.
"Önce üreticiyi koruyacağız"
Üreticinin korunması gerektiğine dikkat çeken Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Önce üreticiyi, esnafı çarşıları koruyacağız. Filleri sokmayacağız. Gümrükleri dikeceğiz. Üretmeyen ekonomi, suçu büyüten, insan malzemesini yıkıma uğratan bir ekonomi de oluyor. Yerli üreticiyi koruyacağız ki ara malları Bahçelievler'de, Denizli'de üretelim. Hem üretimi, hem de üreticiyi destekleyen politikalar izleyeceğiz. Kamburdur demeyip, ülke kaynaklarımızla KOBİ'lerimizi, tarım üreticimizi destekleyeceğiz. Kamu iktisadi teşekküllerimizi (KİT) tekrar canlandıracağız ki kendi ürettiğimiz malları kamu eliyle işleyelim. Ve aynı zamanda dış pazarlarda da kabiliyet kazanalım. Plan yapacağız. Türkiye'nin ne kadar domatese, pamuğa, ayçiçeğine ihtiyacı var, bunları nasıl nerede üretebiliriz şeklinde bir plan yaptığınız zaman aynı zamanda büyük israflardan da kurtuluruz." şeklinde konuştu.
"Enerji güvenliği eşittir, komşularla işbirliği"
Enerji fiyatlarına dikkat çeken Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Dünyada birden bire enerji fiyatlarında bir patlama oldu. Bunun Türkiye ekonomisine çok ağır maliyetleri var. Enerji sorunumuzu çözmemiz, çözene kadar enerji güvenliğimizi sağlamamız lazım. Komşularımızdan enerji sağlamak Türkiye için bir olanak. Türkiye kendisine ekonomik yıkımı dayatan Atlantik sistemi içinde kaldığı sürece komşularıyla da arası bozuk oluyor. Enerji güvenliği eşittir, komşularla işbirliği. Komşularımızın toprak bütünlüğü savunacağız. ABD müdahalelerine karşı el ele mücadele edeceğiz." dedi.
"Türk Devletleri Teşkilatının kurulması tarihi bir olay"
Atlantik çağının bittiğini ve Asya'ya yöneliş olduğunu vurgulayan Perinçek, "Türk Devletleri Teşkilatının kurulması dünya dengelerini etkileyen çok tarihi bir olay. Dünya ekonomisinin ağırlığı artık Asya'ya yönelmiş durumda. Atlantik çağı bitti. Dünya yeni bir uygarlığın eşiğinde. Türkiye Cumhuriyeti de bu yükselen uygarlığın ön mevzisinde. Yeni uygarlık içinde bizim çok önemli fırsatlar var. İhracatımızda 3 önemli ülke var; Rusya, Çin ve Almanya. ABD'nin bizi bu ülkelerle karşı karşıya getirmeye yönelik komplolarına hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Milletimizden bu zorlukları gizlersek hesaplaşamayız"
Vatan Partisi olarak zorlukların aşılması için program belirlediklerini söyleyen Perinçek, "Birkaç yılımız zor. Milletimizden bu zorlukları gizlersek hesaplaşamayız, üstesinden gelemeyiz. Vatan Partisi olarak o zorluklardan geçmek için programımızı yaptık. Bir milli direnme ekonomisi döneminden geçeceğiz. Bu dönemde de şu öncelikleri saptıyoruz:
- Gıda güvenliği sağlanacak.
- Güvenliğimizin güvenliği sağlanacak
- Enerjimizin güvenliği sağlanacak.
- Sağlığın güvenliği sağlanacak.
- Eğitimin güvenliği sağlanacak
Bir takım karamsarlıktan, kötülükten bahseden odaklar var. Bu gerçek değil. Kötülükler azınlıkta, onlar yenilmesi gereken azınlık. Hep beraber iyimserlik yayacak, umut taşıyacağız. Bu insanlık için de bir umuttur." diye konuştu.
Kurultayda, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Özaltın, Bahçelievler Kadın Kooperatifi Başkanı Emine Seyhan, Ünye Çiğdem Köyü Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Güney, İstanbul Muhtarlar Birliği Başkanı Selami Aykut, Vatan Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Ümit Şuvak konuşma yaptı.
Kurultaya; Vatan Partisi MYK Üyesi Şule Perinçek, Vatan Partisi MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen, AK Parti Bahçelievler Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Gönültaş, İstanbul Trakyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Okan Özcan, Metal İşverenleri Sendikası Genel Sekreteri Makbule Hüseyinoğlu, Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarı Bilal Orhan, Zafer Mahallesi Muhtarı Ahmet Reyhan, Bahçelievler Mahallesi Muhtarı Memduh Tüzün, Kocasinan Mahallesi Muhtarı Necmettin Ünalmış, Çobançeşme Mahallesi Muhtarı İrfan Günler katıldı.
Muhtarlar, esnaflar ve kooperatiflerin katıldığı programda açılış konuşmasını Vatan Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Ümit Şuvak yaptı. Kurultayın hazırlık sürecinde 4 bine yakın merkezi gezdiklerini vurgulayan Şuvak, esnafın artık seçim dönemlerinde oy avcılığı için gelen partilerden sıkıldığını söyledi. Şuvak, Vatan Partisi'nin Üretim devrimi programında ekonomiye yönelik köklü çözümlerinin hazır olduğunu da belirtti.
"Sözünüzün geçmesi için üretiminizin çok iyi olmalı"
Türk İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Özaltın konuşmasında KOBİ'lerin, esnaf ve sanayicinin değişik nedenlerden dolayı istediği işçiyi bulamadığını belirtti. Bu konuda yüksek kira fiyatlarının da etkisi olduğunu vurgulayan Özaltın, "Asgari ücretle karşılaştırdığımız zaman kira fiyatları çok yüksek kalıyor. Fabrikalar da işçi bulmakta zorluk çekiyorlar. İnsanlar fahiş fiyatlar nedeniyle kalıyor köyde. Sanayide şehirde oturabilecekleri konut imkanları sağlanmalı. Ürünlerde işçi dışındaki gizli fiyatlar da yükseldi. Teknik malzemeler, ekipmanlar vs yurt dışına bağlıyız. Bu sefer alacağınız fiyatın fiyatı yükseliyor. Salgın nedeniyle eksik personel çalışıyor bu da verimi düşürüyor. Döviz yükseldi Türk lirası düştü. Paranızın kuvvetli olması, sözünüzün geçmesi için üretiminizin çok iyi olması gerekiyor. Türkiye'de işletme verimi % 50-60. Verimliliği ölçmeli arttırmalıyız. Ancak bu şekilde Türk parasının değeri artar." şeklinde konuştu.
Bahçelievler Kadın Kooperatifi Başkanı Emine Seyhan, konuşmasına başlamadan önce kooperatiflerinde ürettikleri Atatürk tablosunu Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e hediye etti.
"Üreten kadın daha bilinçli tüketicidir"
Konuşmasında kooperatiflerin kadın için önemine dikkat çeken Seyhan şunları söyledi:
"2002 yılında ilk kurulan kadın kooperatifiyiz. Şu an binlerce kooperatif var. Hiçbir finansman kaynağı yok. Bizim sermayemiz elimizdeki emek ve yüreğimizdeki üretim aşkı. Toplumun temel taşı olan kadınımız anne olup mesleğinden vazgeçip yaşadığı bütün zorluklara çözüm aramak zorunda. Biz kurulduğumuzda dedik ki 'kadınlarımıza balık tutmayı öğretelim'. Üreten kadın daha bilinçli tüketicidir. Eş aybaşını denkleyemediyse bütün sorunu çeken yine kadın oluyor. Çocuğu açken kendisi tok yatamıyor. Kadınlarımız bu kadar dibe çekilirken kadınlarımızın ülke ekonomisine katkıda bulunmaları için çalışıyoruz. Kurtuluş Savaşında biz çocuğumuzdan önce topumuzu tüfeğimizi sarıp cepheye giderken de anaydık. Bugün ülke ekonomisi için destek vermek isteyen de biz analarız, kadınlarız. Biz kadınların sosyoekonomik olarak özgürlüğünü sağlarsak, inanınki ülke ekonomisi de, ülke huzuru da, kadın cinayetleri de aşılır. Bizim yürüdüğümüz yol zor. Ama biz zorluklara da gülümsüyoruz. Kadının inancı veya siyasi görüşü ne olursa olsun sorunları aynı örtüşüyor. Bugün sarayda yaşayan da gecekonduda yaşayan kadınların da sorunları ortak."
"Maalesef ülke olarak üreten bir toplum değiliz"
Dentclub Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ünye Çiğdem Köyü Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Güney konuşmasında döviz kurunun artışına işaret etti. Üretim olmadığı için dışa bağlı olunduğuna dikkat çeken Güney, "Vatan Partisi resmi olarak bir sorumluğu yokken çıkıp diyor ki: 'yanlış giden bir şey var. Bizim bu insanları bilinçlendirmemiz lazım. Doğruyu bulmamız lazım' Hem de burada esnafla kederlenip, esnafla iç içe olmaya çalışıyorlar. Bu yönüyle genel başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Döviz kurunun artışının etkisi birebir üreticiye temas ediyor. Maalesef ülke olarak üreten bir toplum değiliz. İşletmeciler olarak biz de fiyatlarımıza zam yapmak zorundayız. Biz zam yapıyoruz ama bizim buradaki kazancımız daha da az oluyor. Bunun sebebi dışa bağımlı oluşumuz. Üreten bir toplum olmadığımız için de bu gibi artışlardan yılda birkaç kere zamla karşı karşıya kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Muhtarlık kurumu daha çok sahiplenilmeli"
İstanbul Muhtarlar Birliği Başkanı, Siyavuşpaşa Mahalle Muhtarı Selami Aykut pandemi sürecinde 14 muhtarın hayatını kaybettiğini vurguladı. Muhtarların vatandaşın sorunlarına doğrudan muhatap olduğunu belirten Aykut, "Burada mahalle sıkıntılarının, esnafın derdinin doğrudan iletildiği bir makamın içerisinde bulunuyoruz. Ülkemizde bir salgın süreci var. Bu süreçte vatandaşlarımızı çözüm için emek veren bir kurumda görev yapıyoruz. İstanbul'da 14 arkadaşımızı koronadan dolayı kaybettik. Mahalle içinde yaşayan sıkıntıları takip eden ve en iyi bilen de bizleriz. İyi bir arşiv tutuyoruz. 192 yıllık kurum olan muhtarlık Türk idari sisteminde yerli ve milli tek kurumdur. Muhtarlık kurumu daha çok sahiplenilmeli ve önem verilmeli." dedi.
"Mutlu yaşamanın formülü olarak; üretim"
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek konuşmasında çarşıların yeniden neşelenmesi için çözümün üretimin canlanması olduğunu vurguladı. Mutlu yaşamanın formülü olarak üretime dikkat çeken Perinçek, "1980'de 24 Ocak kararlarıyla başladı bu süreç. 'Dışa açılıyoruz' dediler. 'Sizin ürettikleriniz Amerikalar'da Çin'de, Japonya'da satılacak' vaatleriyle başladı. Kapılar açıldıktan sonra da bizim mallarımızı satmak yerine çarşılarımıza filler girdi. Fil kulağını oynatıyor, camlar tezgahlar devriliyor. Üretimi korumadığımız için, üretici kambur ilan edilerek bu hale geldi. Öyle bir noktaya geldik ki Türkiye bugün samanı, nohutu, fasulyeyi, eti ithal eder duruma geldik. İthal etmek için bir şey satmanız, üretmek lazım. Sonuç itibariyle de önümüze konulan çözüm borçlanmak. Türkiye ödeyemez hale geldi. 'O zaman senin gövdene, KİT'lerine, topraklarına el koyalım' şeklinde vücudunu satma noktasına geldiği bir üretimi reddeden bir modelle karşı karşıyayız." dedi.
"Karamsarlığa kapılmıyoruz, anahtar kelime üretimdir"
Türkiye'de yeniden üretmenn yollarının arandığını söyleyen Vatan Partisi Genel Başkanı, "1980 programı artık sürdürülemez. Fakat karamsarlığa kapılmıyoruz. Anahtar kelime üretimdir. Bu bir programdır. O programı biz Vatan Partisi olarak şöyle formülleştiriyoruz: Tasarruf, yatırım, istihdam, üretim ve adil paylaşım. Tasarruf edemezsek üretim yapamayız. Biz refahı sağlayacaksak başlangıç noktası bugunkü zorlukları paylaşmak ve tasarruftur. Kamunun doğrudan doğruya programlarıyla, politikalarıyla yaratılacak bir tasarruf. Çok yüksek faizle büyük tefecilerden sermaye getirtirsiniz, ondan sonra borca batarsınız. Ürettiğinizle bile o borcunuzu ödemek mümkün olmayabilir. Onun için milli kaynakların harekete geçirilmesi, milli tasarruf birincildir." ifadelerini kullandı.
Perinçek, "Türkiye'nin 2030'da 5. Büyük ekonomi olacağı öngörülüyor. Üretimde atak yapabilecek bir gençlik var Türkiye'de. Bugün yarattığımız üretimi ve kaynakları hemen aramızda paylaşalım. Bu şekilde Türkiye'nin geleceğini kurtarmak mümkün değil. Bu millet zorlukları aşa aşa buralara gelmiş. Öyleyse bu tarihle bu insan gücümüzle, bu manevi değerlerle önümüzü açabiliriz ve üretim devrimini başarabiliriz." dedi.
"Önce üreticiyi koruyacağız"
Üreticinin korunması gerektiğine dikkat çeken Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Önce üreticiyi, esnafı çarşıları koruyacağız. Filleri sokmayacağız. Gümrükleri dikeceğiz. Üretmeyen ekonomi, suçu büyüten, insan malzemesini yıkıma uğratan bir ekonomi de oluyor. Yerli üreticiyi koruyacağız ki ara malları Bahçelievler'de, Denizli'de üretelim. Hem üretimi, hem de üreticiyi destekleyen politikalar izleyeceğiz. Kamburdur demeyip, ülke kaynaklarımızla KOBİ'lerimizi, tarım üreticimizi destekleyeceğiz. Kamu iktisadi teşekküllerimizi (KİT) tekrar canlandıracağız ki kendi ürettiğimiz malları kamu eliyle işleyelim. Ve aynı zamanda dış pazarlarda da kabiliyet kazanalım. Plan yapacağız. Türkiye'nin ne kadar domatese, pamuğa, ayçiçeğine ihtiyacı var, bunları nasıl nerede üretebiliriz şeklinde bir plan yaptığınız zaman aynı zamanda büyük israflardan da kurtuluruz." şeklinde konuştu.
"Enerji güvenliği eşittir, komşularla işbirliği"
Enerji fiyatlarına dikkat çeken Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Dünyada birden bire enerji fiyatlarında bir patlama oldu. Bunun Türkiye ekonomisine çok ağır maliyetleri var. Enerji sorunumuzu çözmemiz, çözene kadar enerji güvenliğimizi sağlamamız lazım. Komşularımızdan enerji sağlamak Türkiye için bir olanak. Türkiye kendisine ekonomik yıkımı dayatan Atlantik sistemi içinde kaldığı sürece komşularıyla da arası bozuk oluyor. Enerji güvenliği eşittir, komşularla işbirliği. Komşularımızın toprak bütünlüğü savunacağız. ABD müdahalelerine karşı el ele mücadele edeceğiz." dedi.
"Türk Devletleri Teşkilatının kurulması tarihi bir olay"
Atlantik çağının bittiğini ve Asya'ya yöneliş olduğunu vurgulayan Perinçek, "Türk Devletleri Teşkilatının kurulması dünya dengelerini etkileyen çok tarihi bir olay. Dünya ekonomisinin ağırlığı artık Asya'ya yönelmiş durumda. Atlantik çağı bitti. Dünya yeni bir uygarlığın eşiğinde. Türkiye Cumhuriyeti de bu yükselen uygarlığın ön mevzisinde. Yeni uygarlık içinde bizim çok önemli fırsatlar var. İhracatımızda 3 önemli ülke var; Rusya, Çin ve Almanya. ABD'nin bizi bu ülkelerle karşı karşıya getirmeye yönelik komplolarına hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Milletimizden bu zorlukları gizlersek hesaplaşamayız"
Vatan Partisi olarak zorlukların aşılması için program belirlediklerini söyleyen Perinçek, "Birkaç yılımız zor. Milletimizden bu zorlukları gizlersek hesaplaşamayız, üstesinden gelemeyiz. Vatan Partisi olarak o zorluklardan geçmek için programımızı yaptık. Bir milli direnme ekonomisi döneminden geçeceğiz. Bu dönemde de şu öncelikleri saptıyoruz:
- Gıda güvenliği sağlanacak.
- Güvenliğimizin güvenliği sağlanacak
- Enerjimizin güvenliği sağlanacak.
- Sağlığın güvenliği sağlanacak.
- Eğitimin güvenliği sağlanacak
Bir takım karamsarlıktan, kötülükten bahseden odaklar var. Bu gerçek değil. Kötülükler azınlıkta, onlar yenilmesi gereken azınlık. Hep beraber iyimserlik yayacak, umut taşıyacağız. Bu insanlık için de bir umuttur." diye konuştu.