- Katılım
- 8 Ekim 2019
- Mesajlar
- 899
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli'nin konuşmasından başlıklar şöyle:
"Ukrayna'nın adeta sömürge ülke muamelesi görmesi bize göre büyük bir seviye ve değer kaybıdır.
Ukrayna’nın geleceğine karar verecek yegane güç bu ülke vatandaşlarının hür iradeleridir. Kiev’in geleceği bölgesel ve küresel güç merkezlerinin insafına terk edilmemelidir.
Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi Ukrayna Biden ile Putin arasında bir anlaşmanın sonucu olmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif, samimi, ilkeli girişimleri ülkemizin arabuluculuk rolünü tahkim etmektedir. Sayın Erdoğan'ın Ukrayna'ya gidecek olması, Rusya Devlet Başkanı'nın Türkiye'yi ziyaret planı bölge barışına, istikrar ve huzur arayışına büyük bir destek olacaktır.
Orta Doğu’dan sonra Orta Asya’nın ve Kafkaslar’ın iç çatışma ve kargaşa ortamına sürüklenmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz.
Geçen hafta ülkemizin tamamında etkili olan soğuk ve karla hava şartları hayatın olağan akışını olumsuz etkilemiştir. Yağan kar rahmettir, berekettir, bolluğun müjdesidir.
Ne karın yağdığını görebilen ne de kar tutan toprağı anlayabilen kifayetsiz muhterislerin kış gününde vatandaşlarımızı perişanlığa mahkum ettiklerini cümle alem görmüştür. Meteoroloji uzmanları, bilim insanları günlerce İstanbul başta olmak üzere ülkenin genelinde yoğun kar yağışının olacağını alarm çalar gibi duyurmuştu. Sorun karın yağması değil alınmayan önlemler ve ihmaller zinciridir.
Birleşik Krallığı’nın Türkiye Büyükelçisi ile 25 gün önce programlanan randevusunu saat gibi aklında tutan iBB Başkanı ne gariptir ki Meteoroloji’nin uyarılarını bir türlü hatırlayamamıştır.
Balığa tuz dökmüştür de yollara tuz dökecek yönetim becerisini gösterememiştir. İstanbul’da balık baştan, tuz da hepten kokmuştur. Bir büyükelçiyi 16 milyon İstanbulludan daha çok önemseyen şahsa Türk-İslam medeniyetinin en büyük kenti nasıl emanet edilecek? Normal şartlarda İstanbul gibi bir kentin başkanının pek tabii herkesle görüşmesi normaldir, beklenen bir durumdur. Normal olmayan husus karın tam ortasında lüks bir balıkçıda görüşmeye niye ihtiyaç duyulduğudur. Konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır? İBB kimlerin dolduruşuna gelmiş, kimlerin dolmuşa binmiştir?"
Bize göre CHP’nin büyükelçilerle düşüp kalması tesadüfi olmayıp demokrasi dışı, milli irade karşıtı bir arayışın mahsulüdür. Zira artık kartlar açık oynanmaktadır.
Ne utanmaları var ne sıkılmaları, sırça köşkelerde sosyal demokratlık taslarlar, MOBESE kayıtlarına düşünce de kıyamet koparırlar."
"Ukrayna'nın adeta sömürge ülke muamelesi görmesi bize göre büyük bir seviye ve değer kaybıdır.
Ukrayna’nın geleceğine karar verecek yegane güç bu ülke vatandaşlarının hür iradeleridir. Kiev’in geleceği bölgesel ve küresel güç merkezlerinin insafına terk edilmemelidir.
Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi Ukrayna Biden ile Putin arasında bir anlaşmanın sonucu olmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif, samimi, ilkeli girişimleri ülkemizin arabuluculuk rolünü tahkim etmektedir. Sayın Erdoğan'ın Ukrayna'ya gidecek olması, Rusya Devlet Başkanı'nın Türkiye'yi ziyaret planı bölge barışına, istikrar ve huzur arayışına büyük bir destek olacaktır.
Orta Doğu’dan sonra Orta Asya’nın ve Kafkaslar’ın iç çatışma ve kargaşa ortamına sürüklenmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz.
Geçen hafta ülkemizin tamamında etkili olan soğuk ve karla hava şartları hayatın olağan akışını olumsuz etkilemiştir. Yağan kar rahmettir, berekettir, bolluğun müjdesidir.
Ne karın yağdığını görebilen ne de kar tutan toprağı anlayabilen kifayetsiz muhterislerin kış gününde vatandaşlarımızı perişanlığa mahkum ettiklerini cümle alem görmüştür. Meteoroloji uzmanları, bilim insanları günlerce İstanbul başta olmak üzere ülkenin genelinde yoğun kar yağışının olacağını alarm çalar gibi duyurmuştu. Sorun karın yağması değil alınmayan önlemler ve ihmaller zinciridir.
Birleşik Krallığı’nın Türkiye Büyükelçisi ile 25 gün önce programlanan randevusunu saat gibi aklında tutan iBB Başkanı ne gariptir ki Meteoroloji’nin uyarılarını bir türlü hatırlayamamıştır.
Balığa tuz dökmüştür de yollara tuz dökecek yönetim becerisini gösterememiştir. İstanbul’da balık baştan, tuz da hepten kokmuştur. Bir büyükelçiyi 16 milyon İstanbulludan daha çok önemseyen şahsa Türk-İslam medeniyetinin en büyük kenti nasıl emanet edilecek? Normal şartlarda İstanbul gibi bir kentin başkanının pek tabii herkesle görüşmesi normaldir, beklenen bir durumdur. Normal olmayan husus karın tam ortasında lüks bir balıkçıda görüşmeye niye ihtiyaç duyulduğudur. Konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır? İBB kimlerin dolduruşuna gelmiş, kimlerin dolmuşa binmiştir?"
Bize göre CHP’nin büyükelçilerle düşüp kalması tesadüfi olmayıp demokrasi dışı, milli irade karşıtı bir arayışın mahsulüdür. Zira artık kartlar açık oynanmaktadır.
Ne utanmaları var ne sıkılmaları, sırça köşkelerde sosyal demokratlık taslarlar, MOBESE kayıtlarına düşünce de kıyamet koparırlar."