C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Danıştay 10. Dairesi, toplumsal olaylarda vatandaşların ses ve görüntü kaydı almasını engelleyen Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesini durdurdu. Kararın oybirliğiyle alınması dikkat çekti.
Kararda, söz konusu genelgenin haberleşme ve basın hürriyetini kısıtladığı vurgulanarak, temel hak ve hürriyetlerin sadece kanunla sınırlandırılabileceği belirtildi.
"Anayasa'ya uyarılılık yok" tespiti
Kararda şu ifadelere yer verildi:
İptal istemi henüz karar bağlanmadı
Yürütmenin durdurulması kararı sonrası, genelge uygulanamayacak. Danıştay 10. dairesi, genelgenin iptal istemini ise daha sonra karara bağlayacak.
Öte yandan karar tutanağında, yürütmeyi durdurma kararının 15 Eylül 2021'de verildiği görüldü.
Ne olmuştu?
Kararda, söz konusu genelgenin haberleşme ve basın hürriyetini kısıtladığı vurgulanarak, temel hak ve hürriyetlerin sadece kanunla sınırlandırılabileceği belirtildi.
"Anayasa'ya uyarılılık yok" tespiti
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu genelge ile getirilen düzenlemelerin temel hak ve hürriyetlerden olan haberleşme hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar getirildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle yasa organının tasarrufu niteliğindeki kanun yerine yürütme organına dahil Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından genelge niteliğinde bir düzenleme ile temel hak ve hürriyetlere sınırlama getirilmesinde Anayasa’ya uyarlılık bulunmamaktadır.”
İptal istemi henüz karar bağlanmadı
Yürütmenin durdurulması kararı sonrası, genelge uygulanamayacak. Danıştay 10. dairesi, genelgenin iptal istemini ise daha sonra karara bağlayacak.
Öte yandan karar tutanağında, yürütmeyi durdurma kararının 15 Eylül 2021'de verildiği görüldü.
Ne olmuştu?
Emniyet Genel Müdürlüğü, Nisan 2021’de yayımladığı genelgeyle kamusal alanda, "polislerin görevlerini yaparken" ses ve görüntü kaydının alınmasını engellemek istemişti.
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'ın imzasıyla yayınlanan genelgede, polisleri kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması gerektiği ifade edilmişti.
Karara gerekçe olarak “özel hayatın gizliliğinin ihlali” gösterilmiş ve ses ve görüntü kaydı alınmasının, "kolluk personelinin görevini yapmasını engellediği" iddia edilmişti.
Siyasi muhalefet ve kamuoyu ise Danıştay’ın kararında belirtildiği gibi, bu genelgenin Anayasa’ya aykırı olduğunu ve haberleşme özgürlüğünü hukuksuzca engellediğini vurgulamıştı.
Bu genelgeye karşı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yönelik CHP, çok sayıda baro ve sivil toplum kuruluşu tarafından Danıştay'da dava açılmıştı. Dava dilekçelerinde genelgenin, delil toplama hakkına müdahale içerdiği, hukuk devleti ilkesini zedelediği, hukuka ayrı emir ve talimat içerdiği belirtilmişti.
Bu genelgenin yürürlükte kaldığı süre boyunca yüzlerce gazeteci ve yurttaş, haksız yere engellendi, bazıları ise gözaltına alındı.