C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Danıştay 10. Dairesi, Coca-Cola’nın içerisinde kimyasal, kanserojen ve sağlığa zararlı maddeler bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve bu ürünlerin bileşiminde kullanılmaması talebiyle açılan davayı reddeden yerel mahkemenin kararını bozdu.
Danıştay, Cola’nın içerisinde bulunan katkı maddelerinin sağlığa zararlı olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişiye araştırma yaptırılmasını istedi. Danıştay’ın kararının ardından mahkeme, hazırlanacak bilirkişi raporu doğrultusunda yeni bir karar verecek.
Çocuk eğitimi ve sağlığı konusunda çalışmalar yaptığını söyleyen Ethem Öztürk adlı vatandaş, 2014’te Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurarak Coca-Cola’nın sağlığa zararlı olup olmadığının belirlenmesini istedi. Üründe gösterilmeyen veya eksik gösterilen bileşenlerin açıkça yazılmasını talep eden Öztürk, bileşiminde kimyasal, kanserojen ve sağlığa zararlı maddeler bulunan ürünlerin tespit edilmesi ve bunların bileşimde kullanılmaması gerektiğini kaydetti. Öztürk ayrıca, çocukları etkileme potansiyeli bulunduğu gerekçesiyle bu ürünlere ilişkin her türlü reklam veya satış ve pazarlama yönteminin yasaklanmasını talep etti. Bakanlık ve mahkeme Öztürk’ün taleplerini reddetti.
Öztürk, bunun üzerine avukatı aracılığıyla bakanlığın ret işleminin iptali istemiyle Ankara 18. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. İdare mahkemesi, açılan davayı 2015 yılında reddetti.
Mahkeme gerekçesinde, dava konusu maddelerin Türk Gıda Kodeksi mevzuatında yer alan ve risk/güvenlik değerlendirmeleri sonucunda kullanım koşulları belirlenmiş maddeler olduğu savunarak, Coca-Cola’nın TGK-Alkolsüz İçecekler Tebliği kapsamında olduğunu, kanun gereğince güvenilir olmayan gıdanın piyasaya arz edilmesinin mümkün olmadığı, mevzuat hükümleri ile tespit edilerek piyasaya sürülen ürün için “sağlığa zararlıdır” ibaresinin konulamayacağını kaydetti. Kararda, Cola’nın içindeki maddelerin yönetmelikte tanımlanan aroma vericilerin risk değerlendirmesinin yapıldığı ve gıdalarda kullanımına izin verilmiş maddeler olduğu savunuldu. Ayrıca bu ürünlerin reklamının yasaklanması konusunda bakanlığın yetkisinin olmadığı iddia edildi.
Öztürk ret kararlarından pes etmeyerek başvurusunu bu sefer Danıştay’a taşındı. Danıştay 10. Dairesi itirazı kabul ederek, idare mahkemesinin kararının bozulmasına karar verdi. Kararın gerekçesinde, dava konusu uyuşmazlığın Coca-Cola İçecek A.Ş. tarafından üretilen gazlı içeceklerin içerisinde bulunan şeker, fosforik asit, karamel/4-metilimidizol, kafein, aspartam ve bisfenola gibi katkı maddelerinin insan sağlığı açısından zararlı olup olmadığının belirlenmesi hususunda toplandığına işaret edildi. Yerel mahkemenin bu hususa ilişkin herhangi bir araştırma ve inceleme yapmadan davayı reddettiğine dikkat çekilen kararda, “Bu hususun çözme kavuşturulması özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir” denildi.
Danıştay’ın vardığı sonuç şu şekilde:
Danıştay, Cola’nın içerisinde bulunan katkı maddelerinin sağlığa zararlı olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişiye araştırma yaptırılmasını istedi. Danıştay’ın kararının ardından mahkeme, hazırlanacak bilirkişi raporu doğrultusunda yeni bir karar verecek.
Çocuk eğitimi ve sağlığı konusunda çalışmalar yaptığını söyleyen Ethem Öztürk adlı vatandaş, 2014’te Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurarak Coca-Cola’nın sağlığa zararlı olup olmadığının belirlenmesini istedi. Üründe gösterilmeyen veya eksik gösterilen bileşenlerin açıkça yazılmasını talep eden Öztürk, bileşiminde kimyasal, kanserojen ve sağlığa zararlı maddeler bulunan ürünlerin tespit edilmesi ve bunların bileşimde kullanılmaması gerektiğini kaydetti. Öztürk ayrıca, çocukları etkileme potansiyeli bulunduğu gerekçesiyle bu ürünlere ilişkin her türlü reklam veya satış ve pazarlama yönteminin yasaklanmasını talep etti. Bakanlık ve mahkeme Öztürk’ün taleplerini reddetti.
Öztürk, bunun üzerine avukatı aracılığıyla bakanlığın ret işleminin iptali istemiyle Ankara 18. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. İdare mahkemesi, açılan davayı 2015 yılında reddetti.
Mahkeme gerekçesinde, dava konusu maddelerin Türk Gıda Kodeksi mevzuatında yer alan ve risk/güvenlik değerlendirmeleri sonucunda kullanım koşulları belirlenmiş maddeler olduğu savunarak, Coca-Cola’nın TGK-Alkolsüz İçecekler Tebliği kapsamında olduğunu, kanun gereğince güvenilir olmayan gıdanın piyasaya arz edilmesinin mümkün olmadığı, mevzuat hükümleri ile tespit edilerek piyasaya sürülen ürün için “sağlığa zararlıdır” ibaresinin konulamayacağını kaydetti. Kararda, Cola’nın içindeki maddelerin yönetmelikte tanımlanan aroma vericilerin risk değerlendirmesinin yapıldığı ve gıdalarda kullanımına izin verilmiş maddeler olduğu savunuldu. Ayrıca bu ürünlerin reklamının yasaklanması konusunda bakanlığın yetkisinin olmadığı iddia edildi.
Öztürk ret kararlarından pes etmeyerek başvurusunu bu sefer Danıştay’a taşındı. Danıştay 10. Dairesi itirazı kabul ederek, idare mahkemesinin kararının bozulmasına karar verdi. Kararın gerekçesinde, dava konusu uyuşmazlığın Coca-Cola İçecek A.Ş. tarafından üretilen gazlı içeceklerin içerisinde bulunan şeker, fosforik asit, karamel/4-metilimidizol, kafein, aspartam ve bisfenola gibi katkı maddelerinin insan sağlığı açısından zararlı olup olmadığının belirlenmesi hususunda toplandığına işaret edildi. Yerel mahkemenin bu hususa ilişkin herhangi bir araştırma ve inceleme yapmadan davayı reddettiğine dikkat çekilen kararda, “Bu hususun çözme kavuşturulması özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir” denildi.
Danıştay’ın vardığı sonuç şu şekilde:
"Bu nedenle, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle Coca-Cola İçecek A.Ş. tarafından üretilen gazlı içeceklerin içerisinde yukarıda sayılan katkı maddelerin bulunup bulunmadığı, anılan maddelerin tespiti halinde mevzuatta kullanımına izin verilip verilmediği ile kullanım miktarlarının Türk Gıda Kodeksi mevzuatına uygun olup olmadığı ortaya konularak dava konusu işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda verilen davanın reddi yönündeki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır."