C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Roma Zirvesi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
''İtalya'nın ev sahipliğinde yapılan G-20 liderler zirvesini tamamlamış bulunuyoruz. Son 2 gündür gerçekleştirdiğimiz zirve toplantımızda da bu çalışmalarımızı nihayete erdirdik. Zirve oturumlarında öncelikli olarak küresel ekonomil görünüme ilişkin temel riskleri değerlendirdik. G-20 Roma Zirvesinin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ekonomilerimiz halen ciddi meydan okumalar karşı karşıya blunuyor.
Ekonomik kriz
Emtia fiyatlarında tarihi artışlar görülüyor. Küresel enflasyon baskısı gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaları, uzayan benzin kuyrukları ve boş kalan raflarda görüyoruz. Türkiye küresel dalgalanmaları vatandaşlarına en az yansıtan ülke konumunda.
Kendi ekonomimiz geliştirmenin yanında küresel istikrarsızlığın önüne geçmek için çaba sarf ediyoruz. Dünya Ticaret Örgütü'nün merkezinde yer aldığı serbest, kurallara dayalı olmayan plana desteğimi ifade ettik.
Salgın ve yoksulluk çağrısı
Koronavirüs salgınında yaşananlar bu doğrultuda daha adil davranılması konusunda herkese ibret olmalıdır. Son bir buçuk iki yıldır şahit olduğumuz tüm insanlığın temel sağlık hizmetlerine ulaşmasının önemini ortaya koymuştur.
Bir tarafta yoksulluğun olduğu bir tarafta lüksün olduğu bu adaletsiz düzenin devam etmesi mümkün değildir.
Koronavirüs aşısı
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil davranılması hususunda herkese ibret olmalıdır. Aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel haktır. Hepimiz güvende olmadan, hiç kimse kendini güvende hissedemez. Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Bir tarafta yüz milyonlarca insan ilk doz aşıya dahi ulaşamazken, diğer tarafta Turizm amaçlı uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da politika dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. Turkovac'la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son aşamasına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
İklim krizi
Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması'nı onayladık. Ülke olarak bu konuda iyi bir noktada bulunuyoruz, tüm dünyada öncü bir rol oynacağız.
Dünya'da çevreyi en fazla kirleten ülkelerin, göçmenler için ayırdıkları paralar bakın. Bu meblağ iki kat daha fazladır. Bu tablo utanç vericidir.
Orman varlığını arttıran nadir ülkelerden biriyiz.
Salgının küresel ölçekte gıda krizini derinleştirdiğini biliyoruz. Dünya nüfusunun yüzde 10'dan fazla 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidi ile karşı karşıya. 1 milyar insan temel gıdaya erişimde sıkıntı çekiyor. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, bu çağda hiç kimsenin banane başkasından deme şansı yoktur. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği bir dünyada hiç birimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. Vicdan taşıyan insanlar olarak yoksulluklarla empati kurmak zorundayız.
Salgın tüm insanların aynı gemide olduğunu hatırlatmıştır.
Balık vermekten ziyade balık tutmayı hedefleyen projelerle, insanların hayatlarına dokunan ülkelerden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya ulaşmaya öncülük etmek G-20 ülkeleri olarak bizim sorumluluğumuzdur.
Halihazırda 3.6 milyonu Suriyeli, 5 milyon göçmene ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz.
İki günlük zirve boyunca pekçok ikili görüşmede gerçekleştirdik.
Soru-cevap
-ABD'nin PKK'ya verdiği silah desteği hakkında Türkiye'nin atacağı adımlarla hakkında görüştünüz mü?
Şüphesiz Suriye'de bulunan terör örgütleri, özellikle ABD'den aldığı destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bizde meydana getirdiği üzüntüleri dile getirdik. Bu konuda bizim dayanışmamız engelleyen adımlar olduğunu söyledik.
Bundan sonraki süreçte, böyle devam etmeyecektir.
-(F-16) Sayın Biden ile bugün ikili görüşme oldu. Görüşme dar kapsamlıydı. Bu görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bir ödememiz vardı. Biz bu süreci iyi bir kanuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Burada da daha çok F-16'lar gündeme geldi. Bununla ilgili de Savunma Bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden'ın bu konuda olumlu yaklaşımlarını gördük.
-(Macron ile görüşme) Şu anda Libya'ya yönelik Macron'un bir zirve girişimi var, daveti var. Bu konuda yine Dışişleri Bakanlarımız tarafından bir adımın atılması gündeme geldi. Berlin Konferansı'nın müdahili gibi bir konferans yapılması söz konusu.
Yunanistan'a yönelik silah satışları gündeme geldi. Endişelerimizi paylaştık. Bizim gizli ajandamız yok her şeyin konuşulmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.''
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
''İtalya'nın ev sahipliğinde yapılan G-20 liderler zirvesini tamamlamış bulunuyoruz. Son 2 gündür gerçekleştirdiğimiz zirve toplantımızda da bu çalışmalarımızı nihayete erdirdik. Zirve oturumlarında öncelikli olarak küresel ekonomil görünüme ilişkin temel riskleri değerlendirdik. G-20 Roma Zirvesinin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ekonomilerimiz halen ciddi meydan okumalar karşı karşıya blunuyor.
Ekonomik kriz
Emtia fiyatlarında tarihi artışlar görülüyor. Küresel enflasyon baskısı gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaları, uzayan benzin kuyrukları ve boş kalan raflarda görüyoruz. Türkiye küresel dalgalanmaları vatandaşlarına en az yansıtan ülke konumunda.
Kendi ekonomimiz geliştirmenin yanında küresel istikrarsızlığın önüne geçmek için çaba sarf ediyoruz. Dünya Ticaret Örgütü'nün merkezinde yer aldığı serbest, kurallara dayalı olmayan plana desteğimi ifade ettik.
Salgın ve yoksulluk çağrısı
Koronavirüs salgınında yaşananlar bu doğrultuda daha adil davranılması konusunda herkese ibret olmalıdır. Son bir buçuk iki yıldır şahit olduğumuz tüm insanlığın temel sağlık hizmetlerine ulaşmasının önemini ortaya koymuştur.
Bir tarafta yoksulluğun olduğu bir tarafta lüksün olduğu bu adaletsiz düzenin devam etmesi mümkün değildir.
Koronavirüs aşısı
Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil davranılması hususunda herkese ibret olmalıdır. Aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel haktır. Hepimiz güvende olmadan, hiç kimse kendini güvende hissedemez. Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Bir tarafta yüz milyonlarca insan ilk doz aşıya dahi ulaşamazken, diğer tarafta Turizm amaçlı uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da politika dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. Turkovac'la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son aşamasına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
İklim krizi
Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması'nı onayladık. Ülke olarak bu konuda iyi bir noktada bulunuyoruz, tüm dünyada öncü bir rol oynacağız.
Dünya'da çevreyi en fazla kirleten ülkelerin, göçmenler için ayırdıkları paralar bakın. Bu meblağ iki kat daha fazladır. Bu tablo utanç vericidir.
Orman varlığını arttıran nadir ülkelerden biriyiz.
Salgının küresel ölçekte gıda krizini derinleştirdiğini biliyoruz. Dünya nüfusunun yüzde 10'dan fazla 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidi ile karşı karşıya. 1 milyar insan temel gıdaya erişimde sıkıntı çekiyor. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, bu çağda hiç kimsenin banane başkasından deme şansı yoktur. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği bir dünyada hiç birimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. Vicdan taşıyan insanlar olarak yoksulluklarla empati kurmak zorundayız.
Salgın tüm insanların aynı gemide olduğunu hatırlatmıştır.
Balık vermekten ziyade balık tutmayı hedefleyen projelerle, insanların hayatlarına dokunan ülkelerden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya ulaşmaya öncülük etmek G-20 ülkeleri olarak bizim sorumluluğumuzdur.
Halihazırda 3.6 milyonu Suriyeli, 5 milyon göçmene ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz.
İki günlük zirve boyunca pekçok ikili görüşmede gerçekleştirdik.
Soru-cevap
-ABD'nin PKK'ya verdiği silah desteği hakkında Türkiye'nin atacağı adımlarla hakkında görüştünüz mü?
Şüphesiz Suriye'de bulunan terör örgütleri, özellikle ABD'den aldığı destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bizde meydana getirdiği üzüntüleri dile getirdik. Bu konuda bizim dayanışmamız engelleyen adımlar olduğunu söyledik.
Bundan sonraki süreçte, böyle devam etmeyecektir.
-(F-16) Sayın Biden ile bugün ikili görüşme oldu. Görüşme dar kapsamlıydı. Bu görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bir ödememiz vardı. Biz bu süreci iyi bir kanuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Burada da daha çok F-16'lar gündeme geldi. Bununla ilgili de Savunma Bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden'ın bu konuda olumlu yaklaşımlarını gördük.
-(Macron ile görüşme) Şu anda Libya'ya yönelik Macron'un bir zirve girişimi var, daveti var. Bu konuda yine Dışişleri Bakanlarımız tarafından bir adımın atılması gündeme geldi. Berlin Konferansı'nın müdahili gibi bir konferans yapılması söz konusu.
Yunanistan'a yönelik silah satışları gündeme geldi. Endişelerimizi paylaştık. Bizim gizli ajandamız yok her şeyin konuşulmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.''