"Cin olmadan adam çarpmaya kalkıyor"

Bugün AK Parti’nin Sözcüsü çıkmış alabildiğince İBB’yi eleştirmiş, ama kapanan İstanbul Havalimanı’ndan hiç bahsetmemiş, kapanan Ankara-İstanbul arasındaki yollardan hiç bahsetmemiş. Kendi basiretsizlikleri nedeniyle, yeterince depolayamadıkları doğal gaz yüzünden fabrikaların kesilen doğal gazlarından hiç bahsetmemiş. Hele İstanbul Valisi’nin Karayolları’nın sorumlu olduğu yollarla ilgili olarak İBB’den destek istediğini hiç anlatmamış ama lafa gelince, ‘aya sert iniş yapacağız’ diyenler İstanbul Havalimanı’ndan uçak kaldıramıyor. Bununla ilgili AK Parti Sözcüsünden tık yok. Yolda kalan turistler ‘otel istiyoruz’ diye slogan atıyor. Buldukları çözüm, çevik kuvveti sokmak oluyor. Büyükşehir Belediyemiz ‘burada yardıma ihtiyaç var mı’ diye soruyor. ‘Yok’ diyorlar ama AK Parti Sözcüsü bunu anlatmıyor. Binlerce insan, yerlerde kartonların üzerinde yatmak zorunda kalıyor. İsyan edene de çevik kuvvetle sopa gösteriyorlar. Bilim insanları ve uzmanlar, İstanbul’daki üçüncü havalimanının konumu hakkında, çok uyarılarda bulundular. Bu uyarılara verdikleri cevap, ‘Almanya bizi kıskanıyor’ oldu. Almanya’nın kıskandığını söyledikleri Havalimanında, THY’nin kargo deposunun çatısı çöktü. Uçaklar inip, kalkamadı. Bakanları bile Atatürk Havalimanı’na indi. Rus pilotları bile; ‘büyük havalimanı yapmışlar ama havalimanını açık tutacak ekipman almamışlar’ diye kafa buluyor ama AK Parti Sözcüsü’nden yine tık yok.

Genişletmek için tıkla ...

İstanbul’da Üçüncü Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nu kim işletiyor? CHP işletmiyor. Yandaşların işlettiği bu yollarda da insanlarımız mahsur kaldı. Sonra AK Parti Sözcüsü çıkıyor; ‘bir kişi bile yolda kalmışsa bunun ortaya konulması lazım’ diyor. E doğru, bunun ortaya çıkartılması lazım. Zararın da tazmini lazım. Örnek alacaksan, komşumuz Yunanistan’a bak. Otoyolu açık tutamayan şirkete, yolda kalan her bir araç için 2 bin avro ceza yazdı. Otoyolu işleten şirketin CEO’su iflas etti. Peki, İstanbul havalimanını işletenler, Üçüncü Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nu işletenler, bunlar milletin zararını tazmin edecek mi? Bir sorumlulukları olacak mı? Milletin AK Parti sözcüsünden duymak istedikleri bunlar ama AK Parti Sözcüsü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile kavga etmekle meşgul.

Genişletmek için tıkla ...

AK Parti Sözcüsü cin olmadan adam çarpmaya kalkıyor. Bunların yönetiminde ormanlar yandı, uçak kaldıramadılar. Ülkeyi seller götürdü, sel yatağına ev yapmış deyip milleti suçladılar. İstanbul’un göbeğinde insanlar selde servis araçlarında can verdi. Şimdi çıkmış kriz yönetiminden bahsediyor. Geçiniz bunları. Bizim sizlerden alacağımız kriz yönetimi dersi yok. Sizin yönetiminizde şu anda görülmemiş bir enerji ve üretim krizi yaşanıyor. Organize Sanayi Bölgeleri’nde 3 gün elektrik kestiniz. Üretim durdu. Doğal gaz tedarikinde sınıfta kaldınız. Bugün öğreniyoruz ki Tuz Gölü’nde 8 günlük gaz kalmış. Ortada çok büyük bir yönetim krizi var. Böyle bir krizle, cumhuriyet tarihimizde ilk defa karşılaşıyoruz ama AK Parti Sözcüsü’nün ağzından bununla ilgili tek laf çıkmıyor. Bir de sıkılmadan bize kriz yönetimi dersi vermeye kalkıyor. Biz bunları uyardık. Her zamanki kibirleriyle dinlemediler. Bugün depoda yeterli gaz olmadığı için sanayicimizi kış gününde gazsız, elektriksiz bıraktılar.

Genişletmek için tıkla ...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile uğraşmaktan ülkenin sorunlarıyla uğraşamıyorlar. Hepsi işi gücü bırakmış, trollükle iştigal ediyor. Bir de sıkılmadan Genel Başkanımıza 15 Temmuz üzerinden laf yetiştirmeye kalkıyor. 15 Temmuz’da kendi Genel Başkanları Marmaris’te tatildeyken, hain darbe girişimini eniştesinden öğrenip uçakta havada turlarken, Başbakanları tünelde saklanırken, Belediye Başkanı’nın evinde gelişmeleri izleyip milletvekillerine ‘TBMM’ye gidin, demokrasiye sahip çıkın’ talimatı veren Genel Başkanımıza mani düzmeye kalkıyor. Bu gömlek size iki boy büyük gelir. Bizim AK Parti’den alacağımız kriz yönetimi dersi yoktur ama onların milletimize vermesi gereken çok hesap vardır.”

Genişletmek için tıkla ...