C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Dermatologlar uyarıyor: “Botoksta Çin ve İran işinin telafisi yok!”
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de estetik operasyonlar arasında liderliği elinde bulunduran botoks uygulamaları, pandeminin etkisiyle daha da yaygınlaştı. Botoks uygulamalarında Çin ve İran menşeli, ruhsatsız ve FDA onaysız ilaçların kullanımı, çeşitli cilt sorunlarının yanı sıra hayati riskler taşıyan sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uygulamaların alanında uzman olmayan hekimler tarafından gerçekleştirilmesi de bu tür risklerin etkisini artırıyor.
Kırışıklık tedavisinde cerrahi operasyonları rafa kaldıran botoks uygulamaları, küresel ölçekte en çok tercih edilen operasyonlar arasında ilk sırada yer alıyor. Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) verilerine göre, dünyada 6 milyonu aşan botoks uygulamaları, estetik operasyonlar arasındaki liderliğini koruyor. Türkiye’de ise botoks uygulamaları, 200 bin rakamına yaklaşarak cerrahi olmayan işlemler sıralamasında zirveye yükseldi. Pandemide eve kapanmaların, botoks ve dolgu gibi operasyonlara talebi artırdığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Evde kaldığımız süreç, sosyal medya platformlarında daha fazla vakit geçirmemizi beraberinde getirdi. Daha önce farkına varmadığımız kusurlarımızla yüzleştik. İnternetin sunduğu bilgi havuzundan beslenerek, cerrahi işlem gerektirmeyen botoks gibi uygulamalara daha sıcak bakmaya başladık. Ancak bu işlemler, tüm estetik operasyonlarda olduğu gibi kişiye özel bir tedavi süreci gerektiriyor. Alanında uzman hekimler tarafından yürütülmeyen tedaviler, telafisi olmayan hasarlar yaratabiliyor” dedi.
Doğal ve Sağlıklı Sonuçlar
Teknolojideki gelişimin estetik operasyonları konforlu ve çözüm odaklı bir hale getirdiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Botoks uygulamaları, zamana bağlı olarak cilt üzerinde oluşan kayıpların giderilmesinde kısa sürede doğal ve sağlıklı sonuçlar sunuyor. Ancak botoksun günü kurtaran bir çözüm olmadığı, bir tedavi metodu olduğu, düzenli olarak uygulandığında kalıcı sonuçlar yaratacağı unutuluyor” diye ifade etti.
Önleyici botoks ile erken yaşta önleminizi alın
Cildi koruma altına alan botoksun yaşlanmayı önleyici etkisi bulunduğuna dikkat çeken Dr. Hande Ulusal, önleyici botoks tedavisi hakkında şu bilgileri verdi: “Erken yaşlarda başlanan botoks tedavileri, ilerleyen dönemde oluşabilecek kırışıklıklara karşı cildi güçlendiriyor. Böylece cildin zamanla oluşan kırışıklıklarla mücadelesi için gerekli zemin oluşturuluyor. Kırışıklıklara neden olan yüz kaslarının hareketleri sınırlandırılarak cilt kırışıklıklara karşı koruma altına alınıyor. Bu tür işlemlerde minimal dozda uygulama yapılması büyük önem taşıyor. Bu dozu dikkate almadan yapılan işlemler, donukluk veya mimik kaybı gibi sorunlar yaratabiliyor.”
Terleme ve diş sıkma sorununa da çözüm sunuyor
Botoks uygulamalarıyla terleme ve diş sıkma gibi sorunların tedavisinde de oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğini söyleyen Hande Ulusal, “Terleme bezlerinin aşırı çalışmasından kaynaklanan sorunları, sadece 15 dakikalık bir işlemle ortadan kaldırabiliyoruz. Yine pandemide artan kaygılar nedeniyle giderek yaygınlaşan diş sıkma sorununa, çene bölgesine yapılan işlemlerle çözüm üretebiliyoruz. Bu işlemlerin tümü, sorunun boyutlarına göre kısa ya da uzun vadeli tedavi süreci gerektiriyor” diye konuştu.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de estetik operasyonlar arasında liderliği elinde bulunduran botoks uygulamaları, pandeminin etkisiyle daha da yaygınlaştı. Botoks uygulamalarında Çin ve İran menşeli, ruhsatsız ve FDA onaysız ilaçların kullanımı, çeşitli cilt sorunlarının yanı sıra hayati riskler taşıyan sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uygulamaların alanında uzman olmayan hekimler tarafından gerçekleştirilmesi de bu tür risklerin etkisini artırıyor.
Kırışıklık tedavisinde cerrahi operasyonları rafa kaldıran botoks uygulamaları, küresel ölçekte en çok tercih edilen operasyonlar arasında ilk sırada yer alıyor. Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) verilerine göre, dünyada 6 milyonu aşan botoks uygulamaları, estetik operasyonlar arasındaki liderliğini koruyor. Türkiye’de ise botoks uygulamaları, 200 bin rakamına yaklaşarak cerrahi olmayan işlemler sıralamasında zirveye yükseldi. Pandemide eve kapanmaların, botoks ve dolgu gibi operasyonlara talebi artırdığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Evde kaldığımız süreç, sosyal medya platformlarında daha fazla vakit geçirmemizi beraberinde getirdi. Daha önce farkına varmadığımız kusurlarımızla yüzleştik. İnternetin sunduğu bilgi havuzundan beslenerek, cerrahi işlem gerektirmeyen botoks gibi uygulamalara daha sıcak bakmaya başladık. Ancak bu işlemler, tüm estetik operasyonlarda olduğu gibi kişiye özel bir tedavi süreci gerektiriyor. Alanında uzman hekimler tarafından yürütülmeyen tedaviler, telafisi olmayan hasarlar yaratabiliyor” dedi.
Doğal ve Sağlıklı Sonuçlar
Teknolojideki gelişimin estetik operasyonları konforlu ve çözüm odaklı bir hale getirdiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Botoks uygulamaları, zamana bağlı olarak cilt üzerinde oluşan kayıpların giderilmesinde kısa sürede doğal ve sağlıklı sonuçlar sunuyor. Ancak botoksun günü kurtaran bir çözüm olmadığı, bir tedavi metodu olduğu, düzenli olarak uygulandığında kalıcı sonuçlar yaratacağı unutuluyor” diye ifade etti.
Önleyici botoks ile erken yaşta önleminizi alın
Cildi koruma altına alan botoksun yaşlanmayı önleyici etkisi bulunduğuna dikkat çeken Dr. Hande Ulusal, önleyici botoks tedavisi hakkında şu bilgileri verdi: “Erken yaşlarda başlanan botoks tedavileri, ilerleyen dönemde oluşabilecek kırışıklıklara karşı cildi güçlendiriyor. Böylece cildin zamanla oluşan kırışıklıklarla mücadelesi için gerekli zemin oluşturuluyor. Kırışıklıklara neden olan yüz kaslarının hareketleri sınırlandırılarak cilt kırışıklıklara karşı koruma altına alınıyor. Bu tür işlemlerde minimal dozda uygulama yapılması büyük önem taşıyor. Bu dozu dikkate almadan yapılan işlemler, donukluk veya mimik kaybı gibi sorunlar yaratabiliyor.”
Terleme ve diş sıkma sorununa da çözüm sunuyor
Botoks uygulamalarıyla terleme ve diş sıkma gibi sorunların tedavisinde de oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğini söyleyen Hande Ulusal, “Terleme bezlerinin aşırı çalışmasından kaynaklanan sorunları, sadece 15 dakikalık bir işlemle ortadan kaldırabiliyoruz. Yine pandemide artan kaygılar nedeniyle giderek yaygınlaşan diş sıkma sorununa, çene bölgesine yapılan işlemlerle çözüm üretebiliyoruz. Bu işlemlerin tümü, sorunun boyutlarına göre kısa ya da uzun vadeli tedavi süreci gerektiriyor” diye konuştu.