C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan batıl inançların, kişinin hayatının merkezinde yer alması ve yaşamını olumsuz etkilemesi halinde bunun Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) da denilen takıntı hastalığıyla ilgili bir sorunun işareti olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, kişinin hayatını olumsuz derecede etkileyen bu durumla başa çıkamaması halinde bir uzmana danışılmasını tavsiye ediyor.
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, batıl inanışların psikoloji üzerine etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, batıl inançların "gerçekte var olmayan ama insanların hayatlarına etkisi olduklarını düşündükleri bazen dini ritüellerle bazen de günlük hayatlarında yaşamış oldukları değişik an veya anlarla bağlantı kurdukları düşünce kalıbı” olduğunu söyledi.
Günlük hayatta şahit olunan, batıl inanç kaynaklı birçok hareket olduğuna değinen Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Bazen bilerek ya da bilmeyerek birçok kişinin yaptığı, batıl inanç kaynaklı hareketler görülebilir. Bunlara örnek verecek olursak; nazar değmemesi için nazar boncuğu takılması, kara kedi beslenmesinin veya görülmesinin uğursuzluk getirildiğine inanılması ve merdiven altlarından geçilmesinin uğursuzluk getirdiğine inanılması gibi birçok batıl inanç çeşidi vardır.
Bu batıl inançların dışında insan hayatını derinden etkileyen inanç türlerine de örnek verecek olursak Hristiyanların 13 rakamının uğursuzluğuna inanmasıdır.” diye konuştu.
Bireylerin batıl inançlara göre hareket etmesinin ve bu batıl inançları hayatlarının merkezine koymalarının takıntılarıyla ilgili olabileceğini belirten Serkan Elçi, “Kişinin bu batıl inançları hayatının merkezine koymasının sebebi, durumun boyutunun takıntıya doğru ilerliyor olmasıdır. Takıntı hemen hemen her insanda belirli bir miktar bulunsa da bu durum artık günlük hayatın gidişatını engelliyorsa burada bir sorun vardır demektir.” uyarısında bulundu.
Kişilerin hayatlarında en önemli olan şeyin, yaşadıkları olay, durum ve düşüncelerine yükledikleri anlamlar olduğunu kaydeden Serkan Elçi, “Bir olayın üzerine ne kadar anlam yüklenirse o olayın kişi üzerinde bıraktığı etki o kadar fazladır. Bunun yanı sıra bazı düşüncelere de gereğinden fazla anlam yükledikçe bu düşüncenin hayatımıza olan anlamının etkisini de arttırmış oluruz.” dedi.
Çok fazla batıl inanç çeşidi bulunduğunu kaydeden Serkan Elçi, bu takıntılardan bazılarının kişinin hayatını zorlaştırabildiğini belirterek “Yakın zamanda duyduğum bir batıl inanç çeşidi var. Bir otomobil markasıyla ilgili batıl bir inançta kişi ‘Bu marka arabaya yaklaşırsam veya binersem hayatımdaki insanların başına kötü bir şey gelecek’ şeklinde bir batıl inanca sahip. Bu batıl inanç kişinin hayatının akışını derinden etkiliyor. Mesela taksi çağırdığında bahsettiği marka taksinin gelmesi durumunda o araca binmekten kaçınıyor. Bu durum da hayat akışını bozuyor.” diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, kişinin yaşamını zorlaştıran bu tip batıl inançların dikkate alınması gerektiğini belirterek bu durumun Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) da denilen takıntı hastalığının işareti olabileceğini söyledi. Serkan Elçi, kişinin tek başına bu sorunla başa çıkamaması halinde bunun bir rahatsızlık olduğunu belirterek mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini söyledi.
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, batıl inanışların psikoloji üzerine etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, batıl inançların "gerçekte var olmayan ama insanların hayatlarına etkisi olduklarını düşündükleri bazen dini ritüellerle bazen de günlük hayatlarında yaşamış oldukları değişik an veya anlarla bağlantı kurdukları düşünce kalıbı” olduğunu söyledi.
Günlük hayatta şahit olunan, batıl inanç kaynaklı birçok hareket olduğuna değinen Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Bazen bilerek ya da bilmeyerek birçok kişinin yaptığı, batıl inanç kaynaklı hareketler görülebilir. Bunlara örnek verecek olursak; nazar değmemesi için nazar boncuğu takılması, kara kedi beslenmesinin veya görülmesinin uğursuzluk getirildiğine inanılması ve merdiven altlarından geçilmesinin uğursuzluk getirdiğine inanılması gibi birçok batıl inanç çeşidi vardır.
Bu batıl inançların dışında insan hayatını derinden etkileyen inanç türlerine de örnek verecek olursak Hristiyanların 13 rakamının uğursuzluğuna inanmasıdır.” diye konuştu.
Bireylerin batıl inançlara göre hareket etmesinin ve bu batıl inançları hayatlarının merkezine koymalarının takıntılarıyla ilgili olabileceğini belirten Serkan Elçi, “Kişinin bu batıl inançları hayatının merkezine koymasının sebebi, durumun boyutunun takıntıya doğru ilerliyor olmasıdır. Takıntı hemen hemen her insanda belirli bir miktar bulunsa da bu durum artık günlük hayatın gidişatını engelliyorsa burada bir sorun vardır demektir.” uyarısında bulundu.
Kişilerin hayatlarında en önemli olan şeyin, yaşadıkları olay, durum ve düşüncelerine yükledikleri anlamlar olduğunu kaydeden Serkan Elçi, “Bir olayın üzerine ne kadar anlam yüklenirse o olayın kişi üzerinde bıraktığı etki o kadar fazladır. Bunun yanı sıra bazı düşüncelere de gereğinden fazla anlam yükledikçe bu düşüncenin hayatımıza olan anlamının etkisini de arttırmış oluruz.” dedi.
Çok fazla batıl inanç çeşidi bulunduğunu kaydeden Serkan Elçi, bu takıntılardan bazılarının kişinin hayatını zorlaştırabildiğini belirterek “Yakın zamanda duyduğum bir batıl inanç çeşidi var. Bir otomobil markasıyla ilgili batıl bir inançta kişi ‘Bu marka arabaya yaklaşırsam veya binersem hayatımdaki insanların başına kötü bir şey gelecek’ şeklinde bir batıl inanca sahip. Bu batıl inanç kişinin hayatının akışını derinden etkiliyor. Mesela taksi çağırdığında bahsettiği marka taksinin gelmesi durumunda o araca binmekten kaçınıyor. Bu durum da hayat akışını bozuyor.” diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, kişinin yaşamını zorlaştıran bu tip batıl inançların dikkate alınması gerektiğini belirterek bu durumun Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) da denilen takıntı hastalığının işareti olabileceğini söyledi. Serkan Elçi, kişinin tek başına bu sorunla başa çıkamaması halinde bunun bir rahatsızlık olduğunu belirterek mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini söyledi.