C
Celil
Guest
Konu Sahibi
Kayseri’de 68 yıldır arıcılık yapan 94 yaşındaki Sami Helvacıoğlu, üzerine konan arılara aldırmadan kovanların içinde kıyafetsiz ve maskesiz çalışıyor:
Tomarza ilçesinde 68 yıldır arıcılık yapan 94 yaşındaki Sami Helvacıoğlu, dedesinin Çanakkale’de kalmasının ardından arıcılık yapan anneannesine yardım etmeye başladı.
İlk başladığı günden beri arılarla beraber Türkiye’nin belirli yerlerini gezen Helvacıoğlu, üzerine 50 binden fazla arı konmasına rağmen kıyafetsiz ve maskesiz olarak işini yapıyor.
500 kovan arısı olan ve işini severek yapmaya devam eden Helvacıoğlu, “Çiçek nerede arı orada. Arı nerede ben oradayım” dedi.
Arıların içinde atletle çalıştığını ve arıları çok sevdiğini söyleyen Helvacıoğlu, şunları anlattı:
Tomarza ilçesinde 68 yıldır arıcılık yapan 94 yaşındaki Sami Helvacıoğlu, dedesinin Çanakkale’de kalmasının ardından arıcılık yapan anneannesine yardım etmeye başladı.
İlk başladığı günden beri arılarla beraber Türkiye’nin belirli yerlerini gezen Helvacıoğlu, üzerine 50 binden fazla arı konmasına rağmen kıyafetsiz ve maskesiz olarak işini yapıyor.
500 kovan arısı olan ve işini severek yapmaya devam eden Helvacıoğlu, “Çiçek nerede arı orada. Arı nerede ben oradayım” dedi.
Arıların içinde atletle çalıştığını ve arıları çok sevdiğini söyleyen Helvacıoğlu, şunları anlattı:
“Arıcılık mesleğine anneannem arıcı olduğu için başladım. O zamanlar dedem Çanakkale’deydi ve orada kaldı. Ben de anneannemle birlikte arıcı olarak çalıştım. Arılara bakardım, yardım ederdim. O zamandan beri arıyla uğraşırım ve çok severim arıları. Arının çok faydaları var. 50’ye yakın hastalığa ilaç niyetine şifası var. Muğla, Marmaris, Kuşadası gibi yerleri hep gezdim. Nerde çiçek var arılar orada ve ben de arılarla beraber oradayım.
Kovanların içindeyken üzerime 50 bin arı kondu. Belki daha fazladır, 100 bine yakındır. Ben arılardan hiç korkmam. Torunum da o anları geldi çekti telefonu ile. Arı beni hiç sokmadı orada. Arı beni soktuğu zaman orada öylece kalıyorum. Ben yazın atletle çalışıyorum. Hiçbir şey olmuyor. Maske de kullanmam. Anneannem de öyle çalışırdı. Kovanın içine maskeyle bakarım sadece. Yoksa arının içinde çıplak da gezerim ben.”